Gönderi

Kan tahlillerinin ve röntgenin olmadığı Ortaçağ döneminin doktorları, hastalığın belirtileri olarak belli bir ölçüde yüksek ateş ve düzen­siz kalp atışı gibi harici göstergelere dayanmak durumundalardı. İdrar tahli­li de gözde teşhis yöntemlerinden biriydi. Hastanın idrarı incelenerek, kok­lanarak ve hatta tadılarak bilgi edinilip uygun tedbirlere başvurulurdu. Kan alma da en gözde yöntemlerden biriydi (bu yüzden de Ortaçağ'da doktorla­ ra "sülük" denirdi). Kan fazlalığının neden olduğu hastalıklan tedavi etme­nin hızlı ve etkin yöntemlerinden biriydi bu. Tahmin edeceğiniz üzere bu tarz tıbbi uygulamalarda başarı oranı oldukça değişkendi, sonuç olarak da­ha akıllı hekimler, Hipokrat'ın "her şeyden önce kimseye zarar vermeyecek­sin" emrine uyup tavsiyelerini beslenme şekli önerileri ve zararsız iksirler­le sınırlı tutarlardı.
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.