Allah’ın, her şeyin sahibinin, her şeye hâkim
olanın, her şeye kâdir olanın bize açtığı alanın
güvenli havasını soluyoruz. Her ümit ettiğini
verecek, her korktuğundan emin edecek rah-
met ve kudret sahibi bir Rabbin emrini tutmak,
itaatine girmek, dünyanın zehirli özgürlük
havasına bedel nefes aldırıyor bize.
Her ney olursa olsun, bir şeye hayalen de
olsa beka vermeden sevemeyen bu insan, ahi-
reti bilmeden nasıl nefes alabilir ki bu fanilikler
diyarında…
Marifet, tefekkür, ibadet, zikir, tövbe; ağır-
lıklarından kurtarıp yüceltiyor insanı. Manzara
yukarıdan daha net görünüyor; helalden,
haramdan uzayıp giden yolların sonu görülü-
yor. İmanıyla buradan ahireti görüyor mümin.
Ramazan ebediyete bağlıyor çıkmaz sokak-
ları.
Nefesimizi kesen krizler, salgınlar, belir-
sizlikler için tam bir nefeslenme fırsatı oluyor
Ramazan. Nefes alıyoruz Ramazan’la; aldıkça
oluyoruz. Çok iyi anlıyoruz ki, maneviyatımızı
ihmal ettikçe ölüyoruz. Aslında her gün ya ola-
rak, ya ölerek yaşıyoruz…