Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

90 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
O kadar guzel bir kitapti ki... İlk kitaptan daha çok sevdim bu kitabı. İlk kitabı zor bitirdim, ancak bu kitap çok güzeldi.Okurken dalıp gittim bu kitap bana çocukluğumun huzur dolu kış geleceklerini anımsattı kitabı bitirdiğimde gözyaşlarına boğuldum. Halil Cibran gibi ince ruhlu bir insan çıkar mı karşımıza acaba? Yazarın hayatı ermiş kitabında uzunca yer alıyordu ve anladım ki ayrılık insanın kalbini hem yakiyor hem de olgunlaştıriyor... Hem sevdiklerinden ayrılmış hem sevdiği yerlerden.. Kitapta bizlere ayrılık acısıyla yoğrulmayi ve o anda yaşanan yoğun düşünceleri çok güzel anlatmış. Bunlar bazen insanın boğazına düğümlenen sözler oluyor. Ve birisinin bunu yapabilmesi , kendi duygusallığına yenilmeden bunu yazabilmesi çok güzel... Bu kitabın arapcasini da okuyacağım <3 En sevdiğim alıntılar şunlar oldu : Tanrı için ne diyorsun ,kimdir o gerçekte? Düşünün şimdi yoldaşlarım, sevgililerim, hepimizin kalbini içeren bir kalp , hepimizin sevgilerini kapsayan bir sevgi, hepinizin ruhlarını sarmalayan bir ruh , hepinizin sesini taşıyan bir ses ve hepinizin sessizliğinden daha derin ve sonsuz bir sessizlik... Senin Tanrı dediğin sadece kendi küçük benliğinde kaybolduğunu aradığın gökyüzüdür... Gecenin dinginliğin de büyük kralın kızı bahçede sevgiyi arıyordu, babasının uçsuz bucaksız krallığında onun sevgilisi olacak kimseler yoktu... Bir manastırda yüreği tütsüden yanmış bir rahibe olsaydı, yüreği rüzgara yükselebilir ve yüce ışığa doğru bir ışık ulaştırsın diye, bir mum gibi ruhunu bütün ibadet edenler seven ve sevilenler ile birlikte tüketebilirdi... Çünkü susuzluk olmasa yüreğim ancak kurumuş bir denizin kıyısıdır şiriltisiz gelgitsiz... Birbirimizle birlikte yaşarız yasaya göre,eskiden beri ve sonsuza dek. Bari öyleyse sevgi ve şefkat içinde yaşayalım. Yalnızlığımızda bir diğerimizi ararız. Yanına oturacağımız bir ocak başımız olmadığında yollara düşeriz... Ve yılların mevsimleri senin değişen düşüncelerinden başka nedir? Bahar bir uyanıştır göğsünde , fakat yaz bir farkına karıştır kendi bereketliliginin. Varlığında o hala çocuk kalana söylediğinin ninnideki eski zamanlardan kalma değil midir güz ? ve sorarım nedir kış, bütün diğer mevsimlerin düşleriyle yatılan büyük bir uykudan başka.... Eğer çirkinlik diye bir şey varsa o da, gözlerinizdeki önyargılı çiçekler ve kulağınızı tıkayan balmumunun ta kendisidir. Bedenler içinde dolaşıyor olsanız da sizler birer ruhsunuz ve karanlıkta yanan gaz yağı gibi lambanın içinde duruyor olsanız da alevlersiniz... Genç insanlara bilge demedikçe bana da bilge deme. Genç bir meyveyim ben hala dalına sarılan, ve bir çiçek oluşum daha dündü.... Dostlarım ve yol arkadaşlarım inanışlarla dopdolu fakat yeni doğmuş olan ulus'a... ne yazık ki ne yazık olursa ki bir urba giyer kendi dokunmaz, bir ekmek yer kendi hasat etmez ve bir şarap içer kendi testisinden akmaz... özgür olmak istiyorsan sise donmeye ihtiyaç duyacaksın . şekilsizlik daima bir şekil aryisidir. işte sayısız nebulaların güneşler ve aylar haline geleceği anki gibi ve biz çoktandır aramakta olanlar dönmekteyiz şimdi bu adaciga katı kalıplara ,buhura dönüşmeli ve bir kez daha başlamayı öğrenmeliyiz. ve başka ne vardır ki yaşayacak ve doruklara yükselecek parçalanıp tutku ve özgürlüğe dönüşmek dışında, daima şarkı söyleyebileceğimiz ve bizi duyabilecekleri kıyılarına yarışında olacak mıyız? Burada da yeryüzü bize bir şarkı bir bilmece sunuyor ,gökyüzüne doğru bir şarkı ve yeryüzünü doğru bir bilmece, yeryüzü ile gökyüzü arasında bizim kendi tutkunuz dan gayri neyimiz vardır ki bu şarkıyı taşıyacak ve bu bilmeceyi çözecek?
Ermişin Bahçesi
Ermişin BahçesiHalil Cibran · Anahtar Kitaplar Yayınevi · 201014,7bin okunma
·
145 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.