Gönderi

112 syf.
8/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Marquez, bir röportajında "Her yazar, yazdığı en son romanın en iyi romanı olduğunu sanır. Benim bu romanım için böyle düşünmemin nedeni, yapmak istediğimi tam olarak gerçekleştirebilmiş olmamdır. Romanlar, yazılırken yazarlarının elinden kaçıp kurtulmak isterler. Romanın kişileri, kendi öz yaşamlarına dönerler, en sonunda da canlarının istediğini yaparlar. Ben hiçbir romanımda bu romanımdaki kadar ipleri elimde tutamadım. Belki bunu konu ve hacim nedeniyle başarmışımdır. Konusu çok sert olan ve hemen hemen polisiye bir roman gibi işlenen bir roman bu. Üstelik oldukça da kısa. Sonuçtan hoşnuttum. Bundan önce de en iyi romanım 'Yüzyıllık Yalnızlık' değil de 'Albaya Mektup Yazan Kimse Yok' adlı eserim idi. Ben öyle sanıyordum; ve bunu da sık sık söyledim. Şimdi de en iyi romanımın 'Kırmızı Pazartesi' olduğunu sanıyorum." sözleriyle de kitabın onun için ne kadar özel olduğunu vurgulamıştır. Daha ilk satırından başlayarak insanı yakalayan bir kitaptı Kırmızı Pazartesi. Yalnızca bir cinayetin arka planı olmakla kalmayan romanımız bir halkın ortak davranış biçimlerinin portresini de çiziyor. Aslında tam olarak toplumsal yozlaşmayı okuyoruz da diyebiliriz. Ölüm bağıra bağıra geliyor herkes bunun farkında ama kimse bir şey yapmıyor,engellemiyor. Marquez'in kaleminde toplumsal duyarsızlaşmayı, toplum baskısının sebep olduğu ve yine toplumun sessiz kaldığı, önyargılarla işlenen bir cinayeti okuyoruz. Hatta diyebiliriz ki bir susuşun cinayeti.. Roman öylesine sarsıyor ki benliğimizi yüreğimizi dağlıyor. Mutlaka okuyun, okutturun.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,2bin okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.