Erdem Bayazıt'ın Şiirlerine Dair Bir İnceleme Çalışması"Okuyucuma!
Şiir diye
Bir ömür tüketerek yazdıklarım
İki saatte okunuyor
Bundan daha ucuz ne olabilir
Havadan başka?"
Sorusuyla başlıyor şair kitabına. Dediği gibi düşlerini, inancını, isyanını, ıstırabını, şehirden kaçış gibi ezcümle ömründe yer etmiş kesitleri sunuyor bize şiirlerinde. Şiirleri, az ve uzun şiirler olmasına rağmen izler bırakmış bir şairdir. Diğer şairlerden farklı olarak şiirlerinde portrelere yer verir (Sokrates vb.). İslami anlayışının yanında toplumcu tesirler de vardır şiirlerinde ama onun toplumculuğu diğer şairlerden
"Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme
Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar
Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda
İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda
Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar
Biz bunun için mi geldik."
tarzındaki mısralarında olduğu gibi kırlara duyulan özlemiyle ayrılır çünkü onun anlayışında
"Kimsenin efendisi değilsin kırlarda
Kendinin bile
Her şeyin kölesisin şehirlerde
Kendinin bile!"
kırlarda özgürsündür, ruhundaki huzursuzluk sükûnete erer ve "kalbin durulup durulup gerçek yorumu bulur". Genelde tekrar eden mefhumlar aşk, savaş, ölüm; eşya, şehir, yalnızlık, isyan üzerinedir. Şiirleri, serbest şiir biçimindedir ve bununla birlikte uzun ve kısa mısralar hâlindedir. Dirilişten "Evrenin Efendisi" ne olan hasretten bahseder. Coşkulu şiirler yazmıştır:
"Yaslan göğsüme sevdiğim
Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir
Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir toprak gibidir
Sen ki bulut gibisin
Ay gibisin güneş gibi bazan."
"İsyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harb düzeni almıştır mısralarda
Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
Kimi bir soygun sofrasında ışıklı salonlarda
Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır."
Göndermeler (Van Gogh vs.), özgün bağdaştırmalar(Gam dağları vs.), dostlarını anmalar (Cahit Zarifoğlu vs.) vardır şiirlerinde. Anlam, tek bir mısrada tamamlanmaz. Yaşadığı dönemde ses oluşturan şiirler kaleme almıştır. Sözlerini özetlediğini düşündüğüm iki dize:
"Ve şunu iyi anlıyoruz
En iyisi yürüyerek gidilir yaşamağa."