Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Aylardır bu dergiyi bekliyorum ki okuyayım. Peyami Safa okumadan önce Refik Halit vedasından sonra buna başlamayı ve zihnimi dinlendirmeyi düşündüm. Bu arada cumartesi oldukça etkili bir sağanak, bu geceden itibaren, bizlerle olacak. Bu süreçte başta İstanbul olmak üzere yoğun sağanak uyarısı yapılan bölgelerde yaşayan arkadaşların dışarı çıktıklarında kendilerine dikkat etmelerini dilerim. Şimdi dergimize geçelim: İçindekiler kısmı oldukça dikkat çekici ve farklı bir dizaynla sunulmuştu. Yani dergiyi okumadan evvel hangi sayfalarda beni hangi konuların beklediğini kısa kısa görme fırsatım oldu. Hatta içerik kısmına dahi verilen bu özeni -ki ilk izlenimler daima mühimdir- taktir ettiğimi belirtmem gerek. Buyrunuz efendim: hizliresim.com/mhb9bvi Tarih dergisi olur da İkinci Dünya Savaşı konu edilmez mi? Çok fazla anlatılan ve anlatılmaya da devam edeceğini bildiğim bir konu. Benim için önemli olan daha farklı, daha görsel bir anlatım. Zaman makinası adıyla yayımlanan bol görsel içerikli bu kısımlarda Göç Koridoru başlıklı yazının dikkatimi çekmesi kadar bu tarz fotoğrafları kim, nasıl öyle bir zamanda çekti diye merak etmeden de duramıyorum. Aynı zamanda Vietnam izlerini de görüyoruz ve sıkmadan, görsellerin oldukça sık geçilmesi güzel. Uzun tarih bilgileri bir yerden sonra sıkar, daha derginin başında okuyucunun uykusu gelirse nasıl okuyacak değil mi? hizliresim.com/hqo1r7u 1812 yılında Napolyon’un yaptığı Rusya Seferi bölümü oldukça dikkat çekici, faydalı ve öğretici olmuş. Soğuğa karşı çaresiz kalan ordunun geldiği durum, bizlerde 100 yıl sonra Enver Paşa’ya herhangi bir fikir veremezken 130 sene sonra Hitler’e akıllı düşünme fırsatı vermiş ve bunun devamında bütün dünyaya faydası olan antifriz bulunmuştur. Özellikle ordunun dönüşü sırasında 1912’de sadece Vilnius’ta donarak ölen askerin cesetlerinin yüksekliğinin 3 katlı bir bina kadar olması ve bunun 2002 yılında bulunmasını göz önüne alırsak, o dönem şartlarında ne kadar insanın mahvolduğunu tahmin etmek zor değil. Büyük ordunun yok oluşunu anlatan harita ise takdire şayan. Özellikle Brezina Muhareberesi kesinlikle okunmalı, araştırılmalı. Tabi tarihçiler için. Oldukça fazla görsel barındıran bu anlatım tarzı gerçekten oldukça öğretici ve devam sayılarında da bu anlatım tarzını korurlarsa oldukça sıkı takipçisi olacağım bir dergi olacak ki, aksini düşünemediğimi belirtmeliyim. hizliresim.com/1v4nmd4 Bu uzun konudan sonra ABD tarihinin en uzun ve kesintisiz muharebelerinden birine konuk olduk. 3 Ekim 1993’te savaş tarihine Mogadişu Muhaberesine (pek çok Call of Duty gibi oyunda Somali mutlaka kendisine yer bulur) gideceğiz. Gerçeği kadar ‘Kara Şahin Düştü’ adındaki filmiyle de dikkat çekici ve enteresan bir konudur. Akabinde yeniden İkinci Dünya Savaşı konusu görüyoruz ama farklı bir inceleme. Müttefiklerin korkulu rüyası olan Alman Tiger 1 tankları ve onun akabinde üretilen Tiger 2 için detaylı bir inceleme yapılmış ki gerçekten fazla detaylı bir inceleme olduğunu belirtmek gerek. hizliresim.com/8hkajmm hizliresim.com/9ozh0yc Roma denilince aklımıza neler geliyor? Gerçekten benim aklıma gelen ilk şey Galyalılar. Akabinde ise tam bir savaş makinası olan ve adeta dokunduğu yeri silip süpüren koca bir lejyon. Dergi ise yine derin analizli, bol görselli, dikkat çekici bir araştırma sunmuş bizlere. Teşkilat, yapısı, silahları, eğitimleri... Pek çok konuda bizi aydınlatıcı örnekler sunup anlatım yaptıklarını görüyoruz. hizliresim.com/2twows0 Vietnam için yapılan özel bölüm, Güney ve Kuzey diye ayrılmadan başta Çin egemenliği olmak üzere verdikleri bağımsızlık mücadelesi, yüzlerce yıl boyunca yaşadıkları, her haksızlıkta güçlü durmayı başararak günümüzde bağımsız bir devlet olarak yaşamaları çok mükemmel. Tabii şimdi Çin’de gidip buralarda yıllarca ben vardım, Vietnamlı olmak Çinli olduğunuzu değiştirmez, bu topraklar benim deyip savaş açarsa ne olur, kamuoyu nasıl tepki verir bilmiyorum ama akıllı bir insanın düşünmeyeceği kadar aptalca bir hamle olacağını düşünüyorum. Herkes kendi özgür olduğu vatanında güzel. Özgürlük ve Sağlık. Para bunlardan sonra geliyor ama anlamıyorlar. Anlıyorlar da işlerine gelmiyor. Fakir çalmasını bilmediği için fakir demek yerine zenginin gözü doymadığı için fakirin fakir olduğunu görmezden geliyorlar. Elbet bu saçma düzen bir gün değişir. Nesil değişiyorsa değişim yakın demektir. hizliresim.com/atxs3a3 İkinci Dünya Savaşı sonrası en büyük zararı görenlerin başında sanırım Alman halkı gelir. Alman ordusu gibi terimler kullanmıyorum. Her yerde sivil halk daima en büyük zararı görür. İşte bu savaş sonrası dönemde ABD özel kuvvetlerinin girdiği Berlin’de bu askerlerin başına neler geldiğini, neler yaşadığını okuduğumuz bir bölüm daha var. Bolca da görsel içerikli. Fark ettik mi? Ülkeler de dahil isimler daima değişiyor ama acılar, yaşananlar, o mahvolan hayatlar hep aynı. Buna sebep olanların hepsinin kahrolduğunu görmek hem bu dünyada hem öbür dünyada nasip olsun hepimize. Dünyaca ünlü fotoğraf (Conrad Schumann) da kendine yer edinmiş ki birazdan dergiye ait birkaç görsel ekleyerek anlatım sağlayacağım. Hem dergiyi tanıtmak hem de merak uyandırmak için. Eyyyy yetkililer, bedava reklam yapıyorum buradaaa! Bu konu ben de merak uyandırdı ve devam edecek olması güzel. Batı ve Doğu Berlin, Berlin Duvarı yapımı ve ABD askerlerinin yaşadıklarının anlatıldığı bölümden bahsediyoruz. hizliresim.com/k2psmdn Osmanlı ordusunun 10 devlet 4 lider karşısına yalnızca II. Murad ve onun kıvrak zekasıyla çıktığı oldukça önemli Varna Savaşı da dergide yer bulan konulardan. Yani bu kadar tarihten bahsedip de Osmanlı’ya değinmemek olamazdı. Osmanlı olmadan tarih mi olurmuş? Haçlıların adeta perişan edildiği bu savaşın ardından bir daha Haçlı birliğinin asla toparlanamaması, yaşanan olayların akabinde başlayan gerileme süreci ve Murad’ın oğlunun o büyük Sultan, Fatih olması da yaklaşık 10 yıl sonra gerçekleşmiştir. hizliresim.com/ecifkfu Tabii bunca konudan bahsetmişken, dergimizin ilk sayısında verdiğimiz en asil ve en son savaş olan Kurtuluş Savaşı da işlenen konular arasında kendisine yer bulmuştu. Burada önce Mustafa Kemal Atatürk’ün, kurtuluş için çareyi siyaseten İstanbul Hükumeti içinde olmakla aradığını, gerek aradığını bulamamak gerekse de padişahların son 200 yıllık süreçte her şeyden korkar bir karaktere sahip olan genel özellikleri nedeniyle kurtuluşu başka çarelerde aradığının anlatılması çok önemli ve hassas konular olarak göze çarpıyor. hizliresim.com/gg9gy2b Elimden geldiğince resimlerle desteklemeye, bu ilk sayı için olabildiğince geniş bir tanımlama yapmaya çabaladım. Bu sayıyı okumak isteyen arkadaşlar her zaman benimle iletişime geçebilirler. Derginin bundan böyle çok sıkı bir takipçisi olacağımı, her fırsatta bu tarz dergiler arayanlara ısrarla tavsiye edip göndereceğimi belirtir, iyi okumalar dilerim..
History of War - 1. Sayı
History of War - 1. SayıHistory of War Türkiye · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 202192 okunma
·
335 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.