Antropolog, sinemacı, tiyatro yazarı, öykücü ve romancı olan Zora Neale Hurston 1891'de Alabama'da doğdu, 1894'te ailesiyle beraber Eatonville, Florida'ya taşındı. Burası hem Hurston'ın birçok eserinde kullanacağı hem de yıllar sonra adina 1festivalin düzenleneceği 1yerdir. Üniversitede Ispanyolca, Yunanca, hitabet sanatı gibi alanlarda da eğitim alan Hurston'in temel hedeflerinden 1isi etnik kökenler arasındaki benzerlikleri kanıtlamak oldu. 1924'te Columbia Universitesi, Barnard College'da okuması için 1burs teklifi alan yazar buradaki tek siyah öğrenciydi. 1937 yılında Haitideki saha çalışmaları sırasında yazdığı ve başyapıtı sayılan "Gözleri Tanrı'yı Seyrediyordu" ya da "Tanrı'ya Bakıyorlardı" diye geçen kitabı yayımlandı. Yaşamında eserleri ilgi görmeyen Hurston, Alice Walker'in 70'lerdeki çabaları sayesinde tekrar okunmaya başladı. Zira Walker, Zora Neale Hurston'ı o dönemin en önemli yazarı saymaktadır. 28 Ocak 1960 yılında, ekonomik sıkıntılar sebebiyle yerleştiği St. Lucie İlçesi Bakım Evi'nde felç geçirdi ve kalp rahatsızlığı nedeniyle Florida'da hayatını kaybetmiştir... ~~~Uzaktaki her gemide, her insanın 1dileği yüklüdür. Kimilerinin dileği gelgitle kıyıya vurur. Kimlerininki de ufukta sonsuza kadar salınır, asla gözden yitmeden, asla karaya çıkmadan, ta ki İzleyen Kişi, hayalleri Zaman tarafından ölesiye alaya alınmış 1halde pes edip gözlerini başka tarafa çevirene dek. İnsanın hayatı budur. Şimdi; kadınlar anımsamak istemedikleri her şeyi unuturlar ve unutmak istemedikleri her şeyi anımsarlar. Gerçek olan hayaldir.~~~ şeklinde benim için güzel cümlelerle başlanmış olan kitap cümleler içinde kullandığı dille okumamı güçlendirdi, bukadar güzel olan 1kitabi okurken zevk alamadım ki ben Afrika Edebiyatı'nı çok severim, oyuzden kitap boyu bu olaya gıcık oldum ve sevemedim, siz bence okurken sinir olmadan okuyun ve kitabın tadını çıkarın, zira anlamı çok derin olan durumlar ve cümleler mevcuttur, özellikle kitabın başındaki "hep beyazlarla 1likte olduğumdan beyaz olmadığımın farkında değildim, fotoğrafta herkes kendini tek tek bulurken, "kendini bulamıyor musun işte bu sensin" denilen o siyah kız çocuğunun kendisi olduğunu anlayana dek, bu kısım beni en baştan etkilemiştir ama kitap boyu geçen "çünkim o üç oğlannan" şeklindeki anlatım beni okurken çokça yormuştur, zira böyle anlatım geçen kitapları sevemiyorum :((( Yaşadığı acımasız deneyimlerle küçük yaşta Janie'nin anneannesi onu saygın 1iyle evlendirmek ve Janie'yi, kendisinin ve diğer siyah kadınların taşımak zorunda kaldıkları yıkıcı olan yüklerden kurtarılmasını ister fakat bu söylenen ve yapılanlarla, Janie'nin kendisinin istediklerinin doğrultusu arasında hiç1zaman tatmin olamaz, zira o bağımsız 1kadın olmak ister. "Gözleri Tanrı'yı Seyrediyordu" ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasında olup anlattığı durumları sevip, dilini sevmediğim 1kitap olmuştur, herkese sağlıklı mutlu huzurlu keyifli okumalar...

Gözleri Tanrı’yı SeyrediyorduZora Neale Hurston · İthaki Yayınları · 2021136 okunma

·

671 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.