Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Gönderi
Mutlu Pazarlar!
Cingöz Recai. Sanırım en çok merak ettiğim, okunma sırasını dahi araştırdığım ki senelerdir hiçbir kitapta bunu yapmamıştım, nasıl ve ne sırayla okunacağını da detaylı olarak paylaşacağım. Bazı bilgiler ise diğer kitapların incelemelerinde de muhtemelen olacaktır. Özellikle kronolojik sıra ve neden bu şekilde yaptığımız üzerine bilgilendirme yapmamız zorunlu hala geldi bana göre. İlk defa 1924 yılında Server Bedi mahlasıyla yazar bu kitaptaki hikayeleri kaleme alır. Bu adı almasının en temel nedeni biricik annesini anmaktır. Onun adının getirdiği uğurla kendi adından daha çok satış yapmış ve para kazanmıştır. Annesinin ismi ise Server Bedia’dır.
Cingöz Recai'nin Harikulade Sergüzeştleri (Cingöz Recai 1) diyebileceğimiz ilk kitaptır. Bunun nedeni de sonradan üstü çizilen, Cıva Necati yerine Cingöz Recai olarak hayatımıza giren karakterdir. Toplam 12 adet öyküsü vardır. Cingöz Necati’de 40 öykü (1928 giriş yılına kadar) bulundurduğuna göre toplam 52 öykü ile başlamış bir öyküdür. Birinci kitap olarak kabul etmemizin bir diğer ve asıl önemli nedeni ise kitabın adının Cıva Necati’nin Harikulade Maceraları olarak yayımlanıp, üstü çizilip Cingöz Recai olarak geri döndürülmesidir. Akabinde basımlarda 3 numaralı kitap olarak basılmış ve giriş kitabı birkaç harf farkıyla yayımlanmış. Aralık çok uzun o yüzden detaya girmeyeceğiz. Bizim bahsettiğimiz 1 numaralı kitap Cingöz’ün Kız Kaçırması, Nazar Boncuğu, Kasa Başında hikayeleriyle sıralı başlar.
Şimdi kitaba geçmeden mutlak surette eklememiz gereken bir bilgi de şudur. Harikulade Sergüzeşler ile başlarsak, yani ilk olarak onu kabul edersek, Kibar Serseri kitabı da ikinci kitap olacaktır. Yayıncısı olan Ötüken ise bu iki kitap arasına ilk Cingöz Recai romanı olan Cingöz’ün Esrarı kitabını eklemiştir. Bir karakteri hikayelerden çok, geniş çaplı bir romanda tanıyacağımızı düşünüyorum ben de ama karışıklık çıkmaması açısından daha net ve keskin ilerlemeyi, yazarın yazdığı tarihe göre ilerlemeyi düşünüyorum.
BÜYÜK SPOİLER VAR ONA GÖRE CANLAR: Yaptığım araştırmalarda bu 3 kitabın birbiriyle bağlantısı, ilk dizinin sonunda hapisten kaçırdığı Cingöz’ü romanda yani Cingöz’ün Esrarı kitabında tekrar hapse attığı ve Amerika’ya gönderdiği; ikinci dizide Amerika’dan geri getirip tekrar hapse attırarak Cingöz Recai serisine nokta koyduğunu öğreniyoruz. Tabi aradaki Cıva Necati, Çekirge Zehra ve Tilki Leman karakterlerinin de asla tutmadığı ve bu imajın beklentisini karşılamadığı için Cingöz Recai’nin geri getirildiğini belirtmek gerek. Bundan sonra da zaten bahsettiğimiz Cıva Necati çizilerek Cingöz Recai yapılıyor. Bir baskıda bu şekilde yayımlanmış günümüzde de. Taktir etmemek elde değil.
Bir diğer sorun da elmaslar içinde kitabının 3 numaralı kitap olarak karşımıza çıkması lakin bu kitap aslında ilk baskı olan polisiye dizinin içerisindeki bir hikaye. Hatta 5 numaralı hikaye. Yani büyük bir kargaşayı düzeltmeye uğraşıyoruz burada bir yerde. Bu da tamamen Genç Damla adındaki bir yayınevinin bu kitapların ve hikayelerin tamamını Çocuk Kitapları (ne kadar akıllıca) adı altında yeniden baskıya vermesi nedeniyle oluşturulan bir karmaşa.
Şimdi oluşturduğumuz listeyi düzenleyelim: Cingöz Recai’nin Harikulade Sergüzeştleri, Kibar Serseri, Cingöz’ün Esrarı olarak 3 kitap bulduk. 4 numarayı kime verecek, nasıl devam edeceğiz buna geliyorum. Bahsettiğimiz çizgi çekilme olayı sonrası yıllar 1928’i gösterir. Gündoğdu Matbaası 15 kitaplık yeni bir dizi çıkarır ortaya. Bunu tabi koca koca romanlar olarak değil kısa sayfalık gazete yazılarının oluşturduğu hikayeler olarak düşünmeli. Bu diziye ise Sherlock Holmes’e Karşı Cingöz Recai adı verilerek yayımlandı. Bir sonraki kitaba kadar arada yayımlanan Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930), Fatih Harbiye (1931) gibi kitapları buraya dahil etmeyecek ve Cingöz Recai kitaplarından ilerleyeceğiz. Ayrıca Damla denilen yayınevinin mahvettiği ve zerre önemsemediği sırayı da bir şekilde düzene oturtmaya çalışacağız. Onların yayımladıklarını ayrı değerlendireceğiz.
08 Aralık 1932 – 07 Mart 1933 tarihleri arasında ise Cumhuriyet Gazetesi vasıtasıyla (sonsuz teşekkürler) 73 sayı halinde ilk iki baskısı Allo Allo Yetişiniz, sonraki baskılarda ise Zeyrek Cinayeti adıyla yayımlanan serinin 5 numaralı kitabıyla karşılaşıyoruz.
Takvimler 1935 yılını gösterdiğinde ise iki cilt halinde tek kitap olarak yayımlanan 6 numaralı kitapla karşılaşırız. Arsen Lüpen İstanbul’da kitabı. Yeni Neşriyat Şirketi tarafından Vakıf Matbaasında basımı yapılmıştır. Ki ona da kısa bir inceleme yapıp paylaşmıştık. Devam ediyoruz.
Buradan sonra 1952 yılına kadar ses çıkmaz seriden. Tabi yine tarihi bilgiler ışığında giderken Damla adındaki kitap evine kızmayı sürdüreceğiz yaptıkları büyük yanlış yüzünden bir kronoloji hazırlanmamıştır bu yazara. 10 Ağustos 1952 ile 08 Ekim 1952 yılları arasında Ulus Gazetesi tarafından hikayeler yayımlanır. 1955 yılında ise kitaplaştırılan bu baskıya Beyaz Cehennem adı verilir. Yine 1955 yılında kitaplaştırılan bir diğer kitabı da birazdan anlatacağım ve sırası karışmasın diye yazım tarihlerini de ekleyerek anlatıyorum. Ayrıca bu kitap, filmi de yapılan ilk Cingöz Recai kitabıdır.
Kral Faruk’un Elmasları Peşinde, 2 cilt halinde basılmışı da var ama tek ciltli olanını okumanızı tavsiye ederim. 01 Ekim 1954 ile 03 Ocak 1955 arasında 95 sayı olarak Milliyet Gazetesi ile yayımlanır ve 1955 yılında kitaplaştırılır.
Serinin 9 numaralı kitabı ise 18 Aralık 1955 ile 17 Mart 1956 yılları arasında Milliyet gazetesinde 91 sayı olarak yayımlanan Cingöz Merih’te adlı kitaptır. Böylece iki kitap daha ve seriyi tamamlayacağız. En son sıralı listeyi paylaşacağız.
29 Mart 1959 ile 26 Mayıs 1959 tarihleri arasında Sultan Aziz’in Mücevherleri, Tercüman gazetesinde yayımlanır. 1962 yılında ise kitaplaştırılır. Yazarın vefatı ise 1961 senesindedir. Vefatından sonra kitaplaştırılan eserler arasındadır. Son kitap da öyle.
Son olarak 21 Temmuz 1960 ve 13 Ekim 1960 yılları arasında 71 sayı olarak yayımlanan ve yazarın vefatı sonrası kitaplaştırılan son eser ise Sağdan Üçüncü Söğüt kitabıdır.
Şimdi kitabımızın incelemesine gelelim: Takvimler 1935 yılını gösterdiğinde ise iki cilt halinde tek kitap olarak yayımlanan 6 numaralı kitapla karşılaşırız. Eh, kitabımızın güzel bir incelemesini yapıp bitirmeyelim mi şimdi? Muhteşem bir final, muazzam bir ters köşe ama hepsinden önemlisi karşımızda adeta AYNA görevi gören bir İstanbul var. Uzaktan seyrettiğimiz harikulade bir İstanbul. Keşke onu o şekilde görebilseydim diye merak ettiğimiz... Sözün özü işlenen bir cinayet, yaşanan olaylar, şüpheliler ve bizim kahramanla beraber o zamanda bu zamana değişmeyen en büyük suçlulardan Arsen’in de katılımıyla tadından yenmez bir macera var karşımızda. Buradaki en iyi başarılardan biri de sanırım Cingöz Recai karakterinden çok öne çıkan Mehmet Rıza karakteri. Tekrar filme çekilse başrolü Cingöz Recai değil Mehmet Rıza oynar, o derece.
Oldukça iyi bir öyküydü diyebiliriz. Maalesef önceki kitapları temin edemediğimiz için biraz ortadan girmiş bulunduk seriye. Sürçülisan ettikse affola. Bu kitapları sevme nedenlerimden biri de daha temiz bir Türkçe’nin etkisine girmek işte.
Ayrıca her şeyi batırdığı için çok kızgın olduğum, evet sürekli böyle söyleyeceğim, Damla yayınlarının kitaplarını da ayrı olarak belirteceğim: Elmaslar İçinde, Cingöz Kafeste, Esrarlı Köşk, Kaybolan Adam, Madam Çiviciyan’ın Gerdanlığı (saçmalığa bakın ki orijinal kitapta bu hikayenin akabinde Cıva Necati üstü çizilerek Cingöz Recai yapılır, kronolojik sıra yerine her şeyi mahvetme hikayesinin kanıtlarından biri de budur), Mişon’un Definesi, Şeytanı Tuzak, Sherlock Holmes İstanbul’da, Tiyatro Baskını.
Hepimize iyi ve kaliteli okumalar dilerim..
··
724 görüntüleme
Çok açıklayıcı ve detaylı bir inceleme olmuş Sadık Bey. Teşekkürler.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.