Oldukça sakin ve yalın bir anlatımı var. Ana karakter Trond bir nevi inzivaya çekildiği evinde, ergenlik yıllarında babasıyla geçirdiği yaza dönüyor ve o yaz olanları irdeliyor. Yaşamının sessiz dönüm noktası gibi bir yazdır 1948 yazı onun için.
Sakin bir anlatımı var dedim ancak çarpıcı anlar da yok değil. Öyle birkaç cümle geliyor ki fark etmeden soluğumu tutmuş oluyorum. Hikayesi basit ancak düşününce dolu dolu. Bir yorumda anlatımı için güçlü bir ırmak gibi benzetmesi yapılmıştı. Kesinlikle doğru.
Beni rahatsız eden minik birkaç nokta var. Mesela çeviri hatası mı, baskı hatası mı bilmiyorum ama bir yerde atların geviş getirdiği yazıyordu. Kimsenin mi dikkatini çekmedi bu da o halde basıldı?