Gönderi

Mute'de Zeyd b. Hârise şehit olunca, sancağı Hz. Cafer aldı. Zeyd b. Harise’nin zırh gömleğini sırtına giydi ve atına bindi. Şeytan gelip ona da hayatı ve dünyayı sevdirmek, ölümü çirkin ve sevimsiz göstermek istedi. Hz. Cafer: “Bu an, mü’minlerin kalblerinde imanı pekiştirmek zamanıdır! Halbuki, sen bana dünyayı sevdirmek istiyorsun!?” dedi, ilerledi. Düşmanlar: “Bunu arkadaşının yanına ulaştıracak kim var?” diye birbirlerine seslendiler. İçlerinden birisi: “Ben ulaştırırım!” dedi. Hz. Cafer, çarpışa çarpışa, düşmanların ortalarına kadar dalmış bulunuyordu. Kurtuluş yolu olmadığını görünce, atından yere atladı ve onu sinirlendirdikten sonra, son nefesine kadar çarpıştı. “Cennet kokusundan daha güzel koku yoktur!” diyerek çarpışırken, düşmanlar tarafından vurulup bir eli kesildi. Sancağı öbür eline aldı. O eli de vurulup kesilince, sancağı koltuğunun altına kıstırdı. O sırada, Rumlardan bir adam, varıp mızrağını sapladı. Sonra da, kılıçla vurarak onu ikiye ayırdı. Hz. Cafer, cansız olarak yere düştü, şehit oldu. Yüce Allah ondan razı olsun! Abdullah b. Ömer der ki: “Cafer b. Ebu Talib’i ölüler arasında aradık, kendisinin vücudunda doksandan fazla mızrak, ok, kılıç yarası bulduk!” Hz. Cafer, şehit olduğu zaman, otuzüç yaşında idi.
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.