Stefan Zweig denince aklıma kadın bakış açısıyla yazdığı "kusursuz" eserleri gelir. Kısa ama yoğun anlatımı gelir. Sayfaların üzerinde sadece gözlerin gezinmesi değil derin bir hissediş - okurken yaşayış - gelir.
Bu eser de onlardan biri. Okurken karakterin kibrini, sevilme arzusunu, hırsını en derinlerinizde hissediyorsunuz.
Sadece Stefan Zweig 48 sayfaya bu kadar çok şey sığdırabilirdi!