... Kastamonu'da, kulağı ağır işittiği için 'Utruş' yani 'sağır' namıyla bilinen bir şeyhin zaviyesine indik. Bu zatın şaşılacak bir hâline tanık oldum. Şöyle ki; öğrencileri merak ettikleri bütün soruları parmaklarıyla kâh havada, kâh yerde harfleri işaret ederek sormakta, şeyh efendi de bunları mükemmelen anlayarak hepsine gereken cevabı vermekteydi.
.. yani sağırlığının ders verirken çıkardığı engelleri büyük ölçüde aşmıştı.