Gönderi

344 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Nurettin Topçu'yu fikri yönden tanımak adına başlangıç oldu benim için. Diğer kitaplarına nazaran bir tık geride olduğuna dair yorumlar okudum. Sonrasında bu eserlere de bakmaya şimdiden karar verdim. Benim bugüne kadar kendisi hakkında duyduklarım " Tipik muhafazakar yazar " tarzında yorumlar oldu. Ama okuyunca bu kadar dar bir kalıba sığdırmak, kendisine müthiş bir haksızlık olur. Bir kere Nurettin Topçu'da bu tasavvufi yönle felsefenin harmanlandığını görüyoruz. Bu ikisini harmanlayarak düşüncelerine yön veriyor. Din, felsefeden ayrı düşünülemez diyor. Gerçekten de öyle? Alanı sorgulamak olan felsefeyi , sorgulanması kimi çevrelerce rahatsızlık uyandıran dinle birleştirmek bence fikri yönden kesinlikle muhatap alınması gereken değerli bir yazar olduğuna en net emare. Eserinde, toplum, din, felsefe, cemaat ve daha birçok unsura dair fikirlerini aktarmış yazar. İnsanda hareketin ve ahlâkın önemine değinmiş. Hareketsiz insan, kayıptadır vurgusunu görmek mümkün. Ahlâk, toplumsal yapının vazgeçilmezidir çıkarımını yapmak da keza öyle... Nurettin Topçu da tıpkı Cemil Meriç'te gördüğüm Garp eleştirisini yapmış eserinde. Garp taklidinden sıyrılıp öze dönmenin gerekliliğine vurgu yapmış. Ama bu noktada Şark'a eleştiriler getirmiştir. Ataların ne kadar büyük bir temel olduğunu, bir nevi binanın temelinin sağlam olduğunu ama üzerine sağlam bir yapı kurulamadığını ifade ediyor. Garp'ın da tam tersine mazisinden aldığı feyzin üzerine koyup bilimde ve ilimde bizden daha ileri seviyede olduklarını ifade ediyor. Tabiki bu bizim eksikliğimiz. Tıpta İbni Sina, tasavvufta bunu edebiyata uyarlayarak Yunus Emre , geometride, astronomide daha ismini sayabileceğim nice büyük insan bu coğrafyanın doğurduğuydu zira. Ama ne kadar üstüne katabilmişiz orası meçhul. Ve üstüne basa basa söylediği şey ise Türkçülük temelli bir bakış açısı... Ama burası çok önemli islamla ,tasavvufla yoğrulmuş Türkçülük. Salt milliyetçilik değil Nurettin Topçu 'daki bu mevzu. Ve pek tabiî olarak, hayat görüşüne paralel şekilde bir Komünizm karşıtlığı ve bunun dışa vurumu var yazarda.. Zira komünizmin tasavvufi anlayışta yerinin olmadığını, toplumsal düzene düşman bir hüviyette olduğunu savunuyor. Daha bahsedebileceğim yığınla görüş. Özellikle imamlara ait düşünceleri, öğretmenlere ait söylemleri o kadar hoşuma gitti ki... Sanki bugünleri görmüş gibi... Diğer eserlerine başlama noktasında güzel bir referans olacak bu eser benim için.
Yarınki Türkiye
Yarınki TürkiyeNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2018551 okunma
·
170 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.