Gönderi

"...Kabul etseydim senin sırtının yere geldiğini, henüz almak için yeterince olgunlaşmadığın bir karar akmaya mecbur kaldığını da kabul etmek zorunda kalacaktım. Onun yerine benim sırtım yere gelmiş oldu ama mantıklı olan da bu zaten, çünkü senin kararlarından ziyade kendi kararlarımdan emin olabilirim ancak. Ben sırtım yere gelmiş olmasına rağmen sana gönül koymayacağımı biliyordum; öte yandan senin bana birazcık da olsa gönül koyup koymayacağını bilemezdim. Artık hepsi geçti ama. Çoktan düştüm. Bekaretini savunmaya çalışırken durmadan daha da daha da fazla teminat talep ederek kaybının etrafından yol açmaya çalışan kadınlarda eskiye dönük bir tavır var. Daha ileride artık düştükten sonra fark ediyor ki hepsi bir mitmiş, koca avlamak için uydurulan eski bir efsaneymiş. Şimdi evliliğin bizim için en doğru çözüm olduğundan emin olmadığımı bu yüzden söylüyorum. Önemli olan ikimizi birbirimize bağlayan bir şeyin olması; böyle bir şey var sonuçta, öyle değil mi? O halde bizi birbirimize bağlayan şeyin, aceleci ve göbekli bir memurun ezberden söylediği bir konuşmadan ibaret basit bir resmi işlem yerine gerçekten var olan bu şey olması daha güçlü, daha kuvvetli, daha güzel gelmiyor mu sana da?..."
Sayfa 123Kitabı okudu
··
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.