Sömürgecilik karşıtı mücadelenin başyapıtı Yeryüzünün Lanetlileri. Yayınlandığı dönemde fırtınalar koparmış ve Fransa'da yasaklanmış. Jean Paul Sartre'nin çok beğendiği bu kitap için bir önsözü de var.
Kendisi de Fransız olan yazar aslında bir psikiyatr. Ancak bir süre sonra mesleğini bırakır ve Cezayir Savaşı 'na katılır.
Bağımsızlık savaşında edindiği deneyimleri daha sonra bu kitapta bir araya getirir.
Kitap beş bölümden oluşuyor: Şiddet Üzerine, Kendiligindenligin Gücü ve Zaafları, Ulusal bilincin sınavı ve Sıkıntıları, Ulusal Kültür Üzerine ve Sömürge Savaşı ve Zihinsel Rahatsızlıklar.
Kitapta yazar,şiddet şiddeti doğurur diyerek konuyu açıyor.
Şimdi yazacaklarım yazarın anlattıklarından yola çıkarak kendi düşüncelerimdir.
Sömürülen agresiflesir .Çünkü şiddet görmüştür. Öfke görmüştür. Işkence görmüştür. Dili, dini,kültürü, toprağı, sosyal yaşamı, elinden alınmıştır. Normal bir insan gibi davranmasını bekleyemeyiz. Iki yüzlü Avrupa demokrasisi ancak kendine kadar var! Ancak kendine yetiyor ki onda bile sistem.kendi vatandaşlarını siyasetçiler, bilim adamları ve kanunlarla birlikte zapt u rapt altına almaya çalışıyor.
Kendi ülkesinde çok demokratmış gibi üçüncü dünya ülkelerine demokrasi götürmeye kalkıyor. Bakınız Irak,Suriye, Ukrayna....
Burada amaç demokrasi görünümlü doğal zenginlik yağmalamasıdır .
Sömürgeciler gönderildikten sonra yerine gelen ulusal burjuvazi Avrupa burjuvazinin bir taklidi olduğu için yararsizdir.Hslk ve burjuvazi arasında derin uçurumlar açılır. Bu uçurum derinleştikçe hoşnutsuzluk büyür. Bunu örtmek için burjuva liderinin savaşta ne yaman bir komutan oldugu söylenir. Halkı ikna edebilmek.icin hamasi nutuklar atılır. Sürekli geçmiş ne kadar da kötüydü vurgusu yapılır. Oysaki Avrupalı sömürge ulusların yerini bu sefer ulusal burjuvazi almıştır. Değişen tek şey yoneticilerdir.
Hükûmet veya siyasi parti teknik dile başvurup halka cahil muamelesi yapar.