Friedrich Nietzsche.... Kitaba başlamadan önce adının verdiği hisle dedim ki tamam genel ahlak kuramını açıklayan bir kitap okuyacağım. Lakin bitirdiğim zaman gördüm ki Nietzsche ahlak soykütüğü üstüne derken aslında Roma'daki köleliğe, Hristiyanlık'ın getirmiş oldu dini yobazlıktan öteye taşımaya ve bu yönde inanç sahiplerini hissizleştirmeye karşı bir dik duruş sergilemeye çalışıyor. Ve bunu yaparken de bir yıkımın ardından mutlaka bir yapım olması gerektiğini de çok iyi biliyor - sonuçta yapım olmadan yıkım da söz konusu olamazdı- Bu yüzden sorunları uzun anlatışlarının ardından "Peki bunca şeyi boşa mı söyledim" tavrını takınıp hemen bunun çözümlerini kendince sunuyor. Zaten kitapta da bu durumu şöyle özetliyor :"Eğer bir tapınak kurulacaksa bir tapınak yıkılmalıdır,. Yasadır bu. Bunun tersini gösterecek varsa beri gelsin" der. Ve bu çözümler genel olarak şu ilkelere dayanıyor : ~Sadece Apollonculuk ile bir yere varılmaz. Bunun yanında Dionysos da gereklidir ~Dinin (onun için Hristiyanlık'ın) getirmiş olduğu çileci ideallerden kurtulmadıkça "İnsana ne gerek var? " sorusunun cevabı tamamen bir boşluk olarak kalır (gerçi sonda bu sorudaki lanet anlamsızlıktan kurtulmak için çileci idealin ortaya çıkarıldığı görüşünü söylese de bilakis bundan vazgeçilmedikçe bunun saçma bir hiççilikten başka bir şey olmayacağını söylüyor) ~Söylediğim gibi Roma'dan miras kalan kölecilik anlayışını yıkmak gerek . . . Bu kitabı normal bir kitap okur gibi okuyamazsınız. Özel okuma gerektiriyor. Yani elinizde kağıt, kalem, telefon olacak ve Nietzsche'nin hayatı, bu bahsettiği önermelerin açıklamasını araştıra araştıra, not tuta tuta ilerleyeceksiniz. Yoksa kendisinin de dediği gibi onu anlamadık diye kalemini eleştirmekten önce okuma tarzımıza bakmalıyız

Ahlakın Soykütüğü ÜstüneFriedrich Nietzsche · Say Yayınları · 20232,153 okunma

·

164 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Meryem