Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1142 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
148 günde okudu
Evet, kalbimin bir parçasını bu kitapta bırakmış olabilirim.
The Wise Man's Fear (The Kingkiller Chronicle Day #2) | Bilge Adamın Korkusu (Kral Katili Güncesi 2. Gün) #kitapyorumu #TheWiseMansFear #remarkablebook Goodreads: 4,5/5 1000kitap: 9,4/10 5/5 ““Bir canlının adı neden o kadar farklı olsun?” diye sordum, sonra kendi sorumu kendim yanıtladım. “Karmaşıklığı yüzünden.” “Aynen öyle,” dedi. Kavrayışım onu heyecanlandırmış gibiydi. “Bir şeyi isimlendirmek için onu bütünüyle anlamalısın. Bir taşı veya bir parça rüzgârı anlamak bile yeterince zordur. Ama bir canlıyı anlamak…” İmalı bir üslupla cümlesini yarım bıraktı.” Üç kısımlı sessizliğe bir de benim üç kısımlı beğenimi ekleyerek başlayacağım kitap yorumuma. Kitabı okuyanlar ifade etmek istediğim hissiyatı anlayacaktır. Kitabın etkisinden ne zaman çıkarım ya da çıkabilir miyim, inanın bilmiyorum. O kadar güzel bir kitaptı ki… Bugüne kadar okuduğum kitaplar arasında iki kurgu evreninde yaşamak istedim. Bunlardan birincisi; Güller ve Dikenler Sarayı serisinin ikinci kitabı Sis ve Öfke Sarayı’nda yer alan Velaris’ti ve o kitapta da Rhysand çok güçlü bir karakterdi. Yaşamak istediğim ikinci evren de bu kitaptaki kurgu oldu ve bu seride de Kvothe çok güçlü bir karakter. Bunlara ek olarak; iki seri de okurken o evreni size yaşatıyor. Kitabı bitirdiğimde bir yanım kitaba geç kalmış olma düşüncesinin verdiği pişmanlık hissini yaşarken diğer yanım kitabın sonunda yazarın yaşattığı adrenalin yüzünden erken davrandığımı söyledi. Çünkü üçüncü kitabın çıkış tarihi bile henüz belirlenmemiş, yazar hala çalışıyor. Yazara biraz kızgın olmamla birlikte zihnimde Kvothe karakteriyle tanışmış olmanın yaşattığı mutluluk hâkim. İmkanım olsaydı yaşayan her canlıya oturup okumak, anlatmak isterdim bu kitabı. Dilerim bu kitap yorumumu okuyan herkes Kvothe ile tanışır… Bilge Adamın Korkusu’nda Kvothe’nin Tarihçi Devan ve Bast’a ikinci gün anlattıklarını okuyoruz. İlk kitapta Kvothe yaşanılanları üç günde anlatacağını belirtmişti. Yoltaşı Han’ında başlayan sohbetin ardından Kvothe’nin üniversitedeki anıları ile başlıyoruz kitaba. Yeni dönemde Kvothe, Kilvin Hoca ile Balıkhane’de zahiriyeciliğe devam ediyor; zira burada ürettikleri ile okul harcını ve giderlerini karşılıyor. Buna ek olarak; kazandığı kabiliyet mızıkası(simge) ile Eolian’da lavta çalıyor. Rüzgarın Adı’nı okuyanlar hatırlayacaktır; Elodin’in sponsorluğunda Re’larlığa yükseltilmişti Kvothe. E’lirler; alt seviyedeki öğrenciler ve Kitaplar’da(kütüphaneye ait bir bölüm) basit metinlere erişebiliyor, Re’larların ve El’thelerin daha karmaşık çalışmalara erişim hakkı var. İkinci kitapta Elodin yeni bir ders açıyor ve Kvothe derse kayıtlanıyor. Elodin Hoca’nın alanı “İsimler”. İlk kitapta da söylemiştim, tekrar edeceğim: “İsimler”in yer aldığı bölümlerde kalbimi kitapta bıraktım ben. Yazarın, özellikle Elodin ile çok derin bir karakter inşa ettiğini düşünüyorum. Tavırları, ifade ettikleri ile görünenin arkasında bir okyanus var bana göre. Öyle hissediyorum ki Kayıp Rıhtım(üçüncü kitap)’ta bizi o okyanusun derinliklerine götürecek Rothfuss. Bazen konuşmalarında düşündüren, bazen söyledikleriyle kahkaha attıran adeta “yaşamın kendisini temsil eden” bir karakter. Okurken bazı bölümleri iki kez okudum, tespitleri oldukça düşündürücüydü. Hemme Hoca’nın dairesindeki zekasıyla ve “Tuzdan Daha Değerli” bölümdeki benzetmesiyle beni ziyadesiyle güldürdü, Kvothe üniversiteye bir dönem ara verdiğinde onu uğurlarken söyledikleriyle de düşündürdü. Dediğim gibi, görünenin ötesinde kendisi okyanus misali bir karakter Elodin, tıpkı Kvothe gibi… Elodin sayesinde Kvothe’nin kütüphaneye erişim yasağı kaldırılıyor ve artık İstifler’e erişebiliyor(İstifler, kütüphaneye ait diğer bir bölüm). Kvothe, Chandrialılar ile mücadelesinde Amyr’leri arıyor ve İstifler bölümünde tarihsel tüm çalışmaları inceliyor. Amyr Nizamı, Atur İmparatorluğu’nun zırhlı şövalyeleri ve imparatorluğun ilk yıllarında Tehlin Kilisesi tarafından kurulmuştu. Araştırmaları sonucunda tatmin edici bir bilgi edinemiyor ve böylelikle de ‘Kukla’ ile tanışıyor. Kukla ile aralarında geçen diyalog bu kitapta kısa olsa da üçüncü kitap da Kukla’ya dair bölümlerin daha fazla olacağı kanaatindeyim, bana kalırsa yazar Kukla’yı okurları ile sadece tanıştırmış oldu. Rothfuss, kurgu dünyasında anlatıyor gibi gözükse de aslında gerçek yaşamdaki konulara atıf yapıyor. Tabii bunu okurun dikkatli gözlemlemesi gerekiyor. Hatırlarsanız, Rüzgârın Adı’nda da skolastik düşünceye kurgu içinde gönderme yapıyordu yazar. Bu kitapta da Kvothe ile Sim arasında ‘Gibea’ adlı bir doktor üzerine konuşma geçiyor. Eğer okur olarak dikkat ederseniz 2. Dünya Savaşı sırasında Almanların tıp dünyasındaki incelemelerinin bugünkü modern tıp sektörünü oluşturmasına atıf yapıyor yazar ve bununla yetinmiyor, eleştiriyor. Aslında kurgusal düzeyde anlatılan çoğu konunun gerçek hayatla bağlantısının olması kitabı bambaşka bir noktaya taşıyor. Olaylar ise Kvothe’nin, Mahv gecesi Anker’in Yer’inde lavtasını çalıp bitirdiği sırada inzibatın demir yasasının önüne çıkmaya çağırması ile başlıyor. Mahkemede yaptığı savunma, Arwyl ile Elxa Dal’ın Kvothe lehine yaptığı konuşmalarla aklanıyor, dava düşüyor. Fakat Ambrose ile gerginlikleri devam ediyor Kvothe’nin, bu gerginlikten Devi olan ilişkisi bile bir süreliğine zedeleniyor yanlış anlaşılma yüzünden. Kvothe kendine bir ‘gulden’ yapıyor ve daha sonra Devi’nin de yer aldığı bir düzenbazlıkla Ambrose’a yaptıklarının bedelini nispeten ödetiyorlar. Fakat mahkemenin ardından üniversitede Kvothe’nin imajının zedelenmesi ile birlikte harç bedelinin yüksek tutulacağı öngörülüyor. Arkadaşlarının ve Elxa Dal’ın tavsiyesi ile üniversiteye bir dönem ara vermeye karar veriyor Kvothe ve bir yolculuğa çıkıyor, bu uzun yolculukta Ademre’ye kadar ulaşıyor. Önce Maer Alveron’a yaptığı hizmetlerle kralın sevgisini kazanıyor, ardından daha zorlu bir görev için saray dışına gönderiliyor. Macera asıl böyle başlıyor: Fae’ye gidip Felurian ile tanışması ve Shaed’inin bizzat Felurian tarafından yapılması, Cthaeh ile arasında geçen diyalog ve ardından Ademre’lerden aldığı eğitim(Lethani’yi öğrenmesi, Ketan’da kendini geliştirmesi) ile Kvothe destansı epik öyküsünü zenginleştiriyor biz okurları için. Ve yaşanan onca şeyden sonra Kvothe’nin geçmişini unuttuğunu düşünürken, yazar yanıldığımız konusunda hemen şok etkisi yapıyor. Kvothe, onca maceranın sonunda üniversiteye dönüyor, ardından çocukluğunu geçirdiği Tarbean Sokakları’na gidiyor ve orada Trapis’i buluyor. Bu bölümde de Kvothe’nin vefası beni çok duygulandırdı. Denna’dan çok fazla bahsetme gereği duymuyorum; çünkü olayların hazin bir şekilde sonuçlanma nedeni bana Denna olacak gibi hissettirdi. Umarım yazar beni yanıltır üçüncü kitapta, aksi takdirde beni üzer. Yazarın bu epik öykünün sonunda gözyaşımızın akacağına dair hissettirdiği duyguyla birlikte içimde bir burukluk oluştu. Kvothe karakterini okurken gerçek yaşamdan bir dostumun yanına oturmuş ve onu dinliyor gibi hissederek okudum. Bast’ın kitabın sonlarına doğru söylediği bir ifadeden sonra Kvothe’nin bana “Acaba?” dedirten düşünceden emin oldum ve üzülerek kitabı kapattım. Sevebileceğiniz birden fazla karakter var; Tempi, Vashet, Shehyn, Simmon, Wil gibi. Ve her bir karakterden, geçen her bir diyalogtan yaşama dair kendinize katabileceğiniz güzellikler var. Kitabın kalınlığı gözünüzü korkutmasın, kitaba yönelik olarak bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Gereksiz betimlemelerin olmaması, olay örgüsünün akıcılığı, kurgu içinde gerçek yaşamdaki olaylara yazarın yaptığı atıflar ve tanıştığınız karakterlerle kendinize çok şey katabileceğiniz bir kitap. Ana karakter Kvothe’nin kâtip olması ve üniversitedeki dönemlerini okumamız da kitabı bir seviye daha yükseltiyor, zira hocalarla arasında geçen diyaloglar oldukça düşündürücü. Bu nedenle asla kitabın kalınlığına bakarak okumaktan vazgeçmeyin. Kitabı bitirdiğimde çok sevdiğim birisiyle vedalaşıyor hissini yaşadım, bana bu kadar yüksek düzeyde kendini yaşatan kitap çok çok nadir. Beş yıldız verdim fakat gönlümden geçen yüzbinlerce yıldız… Küçük bir notla yorumumu tamamlayacağım: “Okuyacak olan arkadaşlar; İsimler, Elodin Hoca ve seksen sekizinci bölümde beni hatırlasın.” Keyifli okumalar…
Bilge Adamın Korkusu
Bilge Adamın KorkusuPatrick Rothfuss · İthaki Yayınları · 20182,342 okunma
··
280 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.