Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Demirci Kawa ve Dehak (Newroz Pîroz Be )
* Bundan yaklaşık 4400 Yıl önce İran Kürdistanı (Rojhelat) Asurlar egemenliği altında iken Dehak adında bir Asur Kralı yaşamaktaydı. Bu Kral halkına zulmeden, kendi hevâ ve hevesleri için her şeyi meşru gören bir kişiliğe sahipti. Günün birinde bu Kralın omuzları arasında iki karayılan peydahlanır. Çeşitli tabiplere görünen Kral çözümü bulamaz ve yılanlar her geçen gün kendisine acı çektirdiği gibi, büyümeye başlarlar. Bir gün saraya uğrayan bir tabip kralın omuzları arasındaki yılanların tedavisi için, her gün 2 genç beynine ihtiyaç olup omuzlarına sürülmesini söyler. Tabibin bu sözünden sonra o bölgedeki gençler için artık yaşam zehirden de acı olur. Dehak her gün düzenli olarak bölgedeki Kürt gençlerini yakalatıp, başlarını keserek beyinlerini ezip omuzlarındaki yılanlara sürmeye başlar. Dehak’ın sarayında 2 yardımsever aşçı vardır. Bu aşçılar gençlere acıdıkları için her gün gelen 2 gençten birini alıp, diğerini serbest bırakırlar. Serbest bıraktıkları gencin yerine koyun beynini alıp, diğer gencin beyni ile karıştırırlar ve böylece yüzlerce gencin kurtuluşuna vesile olurlar. Serbest bırakılan gençler Dehak'tan kaçıp dağlara çekilip yaşarlar. Bir gün Dehak, getirilen beyin tasının içinde bir koyun tüyü bulur ve bunu görünce durumu anlar, deliye döner. Bugünden sonra askerlerinin bire bir gidip gençleri getirmesini emreder. Günler böyle devam ederken, Dehak’ın askerleri her gün 2 genci almak için çarşıya iner. Durum öyle bir hâle gelir ki, neredeyse şehirde genç nesil kalmaz. Bu durumdan endişe eden halk, gençlerin dağlarda saklanmalarını sağlar. Halk güçsüz olduğu için, Dehak’a tepkili olsalar da, ellerinden bir şey gelmez. Dehak’ın gücü karşısında çocuklarını kendi elleri ile vermeye başlarlar. Dehak’ın her gün aldığı 2 genç için, halk çareler üretmeye çalışırken sarayın birkaç kilometre uzağında Kawa adında bir demirci ustası yaşarmaktadır. Kawa, cesur, korkusuz ve zulme karşı bir kişidir. Kawa 7 evladını Dehak’ın omuzlarındaki yılanlar için vermiştir, sıra son evladına gelince Dehak’a karşı tavır alır ve son çocuğunu vermeme kararı alır. Kawa çocuğunu vermemek için diretirken, bir taraftan da halkı Dehak’a karşı kışkırtır. Kawa’nın çocuğunu vermediğini duyan Dehak, onu saraya davet eder. 21 Mart, yani Newroz Bayramı günü, saraya çağrılan Kawa, gitmeden önce Dehak’ı öldürmeyi aklına koyar ve örgütlemeyi daha da artırır. Her gün halkın içinde gezen Kawa, onlara; 21 Mart günü Dehak ile görüşeceğini ve onu öldüreceğini söyler, ''Eğer onu öldürürsem, sarayın çatısında büyük bir Newroz ateşi yakarım. Bu ateşi gördüğünüz gibi sizler de ateşlerinizi yakıp mühimmatlarınız ile sarayın içine saldırın” talimatını verir. Kawa, Dehak’ın teklifi ile saraya girerken, plânını uygulamak için harekete geçer. Dehak'la görüştüğü an sarayın içindeki baltalardan birini alıp, Dehak’ın kafasını gövdesinden koparır. Sonra çatıya gidip büyük bir ateş yakar, onun ateşini gören şehir halkı ve dağlara kaçan gençler de ateş yakmaya başlarlar ve hep beraber saraya doğru saldırıya geçerler. Böylece Kawa önderliğinde, bir zulüm son bulur. Dehak'ın öldürülmesiyle, halk ve gençler şehirde tekrar huzur içinde yaşamaya başlarlar. Bu efsaneden ötürü her 21 Mart'ta baharın gelişi ile Kürtler arasında, bahar ve direnişin sembolü olan, Demirci Kawa Destanı beraberce kutlanılır.
··
192 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.