Peki, Atatürk Cumhuriyeti ne yaptı?
Daha Kurtuluş Savaşı devam ederken “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek “saltanat putu”nu yıktı. Tekkeler, zaviyeler, medre seler, eski saat, ölçü, tara, takvim, hukuk gibi çağa ve hayata uymayan kurumlan kaldırdı. Akla ve bilime önem verdi. Din ve dünya işlerini ayırdı. Yeni harfleri kabul ederek okuma yazmayı kolaylaştırdı. Millet Mektepleri, Halkevleri, Halkodaları, Köy Eğitmen Okulları, daha sonra Köy Enstitüleri ile eğitim-öğretim seferberliği başlattı. Çağdaş okullar açtı. Üniversite reformu yaptı. Okuyan öğrenci sayısını yüzde 500’den fazla arttırdı. Ekonomiyi millileştirdi. Osmanlı borçlarını ödedi. Ülkenin dört bir yanında 50’ye yakın fabrika kurdu. Bu fabrikalardan biri uçak fabrikasıydı (Kayseri TOMTAŞ Uçak Fabrikası). Madenleri çıkarıp işledi. Bankalar kurdu. Ülkeyi demir ağlarla ördü: 15 yılda -büyük bir bölümü Ankara’nın doğusuna olmak üzere- 4000 km’ye yakın demiryolu yaptı. Köylüye toprak, tohum ve tarım araç gereçleri dağıttı.
Köylüyü ezen vergileri kaldırdı. Çiftçiye düşük faizli kredi verdi. Ankara Ziraat Enstitüsü’nü ve Tohum İyileştirme İstasyonlarını kurdu. Tarımsal üretimi arttırdı. 1938’de bazı tarım ürünlerini ihraç etmeye başladı. Karma ekonomi ve planlı kalkınma ile ortalama yüzde 8’lik büyüme yakaladı. Hastalıklarla mücadele etti. Doktor sayısını 10 yılda 344’ten 1625’e çıkardı. Anadolu’da numune hastaneleri, dispanserler, doğum evleri, süt damlaları, ana kucakları kurarak hastalıkların' kökünü kazıdı.