Mia Sheridan kalemini seviyorum. Çünkü bambaşka konuları gerkesiz uzatmadan kurgulayabiliyor. Calder'in Umudu da kesinlikle onlardan biri. Kitabın ilk sayfalarında, olaylar distopik bir dünya geçiyor diye düşünürken aslında bambaşka olduğunu keşfedince için bir kıpır kıpır okudum. Bir yer ve topluluk düşünün; adı Arkadya, bu yerde insanlar günümüz şartlarından çok çok uzak, dış dunyadan kopuk ve körü körüne bağlandıkları ağzından çıkan her sözü yenin saydıkları Hector yönetiyor. Hector bir gün on yaşında sarı saçlı cok güzel bir kızla çıka geliyor ve on sekizinci yaş gününde Eden ile evleneceğini, bu evlilikle topluluğu sel felaketinden kurtaracağını ve herkesi Cennet bahçesine götüreceğini ilan ediyor. Evet evet insanlarda buna inanıyor. Toplulukta yaşayanlardan biride Calder. Kendisini bildi bileli Arkadya'da hayatında dış dünyaya hiç çıkmamış biri. Calder, geldiği ilk gün Eden'a hayran kalıyor. O yasak meyve. Onunla oyun oynamak, konuşmak her şey yasak. Ama Calder ve Eden için yasak diye bir sey yok. Küçük bir çocukken başladıkları arkadaşlık zamanla aşka dönüşüyor ve bu tabiki büyük bir tehlike. Calder içinde Eden içinde çokça üzüldüm. Hector içinde Allah onun gibileri taş etsin demekten başka bir şey gelmiyor elimden. Çünkü onlardan gerçekte maalesef çokça var. Eden'in Kaderini en kısa zamanda almalıyım zira öyle bir yerde bitti ki kocaman bir hayirrrrrrrrr dedim. Çok merak ediyorum çok!!! Ben etmedim siz edin, okurken ikinci kitabı mutlaka yanınızda bulundurun ve mutlaka OKUYUN ve OKUTUN KitapRüyasından Sevgilerle

Calder'in UmuduMia Sheridan · Yabancı · 202181 okunma

·

611 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

KitapRüyası