O son neydi öyle???
Yazarın en iyi yaptığı şey öyle bir son yazıyor ki kitabı okurken sıkılsanız bile diğer kitabı hemen okumak istiyorsunuz. Gerçekten yine bütün heyecan verici olaylar son sayfalardaydı.
İlk iki kitaba göre daha çok beğendim. Easton' un iç dünyasını, hissettiği yalnızlığı okumak yer yer üzücü oldu. Ben de bir ortanca çocuk olarak bazen görülmez olmayı ve arada kalmayı çok iyi anlıyorum Eastoncum.
Kitabın konusuna gelirsek Aston Park'a yeni gelen öğrenci Hartley, Easton' un dikkatini çekiyor. Ama Hartley sadece kendi hayatına odaklanmış, Easton gibi ayaklı belayı yanında istemiyor. Tabi bu Easton' u durdurmuyor, kaçan kovalanır misali Hartley'in peşinden ayrılmıyor. Bu da kendi ayakları üstünde durmaya ve çalışan ailesi ile sorunları olan Hartley' in hayatına beladan başka bir şey getirmiyor.
Kitap gerçekten kötü bir şekilde başladı. O öğretmen ve Easton ilişkisi çok çok kötüydü keşke başka bir şey yazılsaymış. O olay kitaptan soğumama yetti. Ama Hartley karakterini sevdim. İşinde güçünde, harbi bir karakterdi, Easton' u belli bir mesafe de tutmayı başardı.
Easton sonuçlarını hiç düşünmeden aklına eseni yapmanın nasıl bir şey olduğunu anladı mı derseniz. Bu kitapta zerre anlamadı bakalım serinin diğer kitabında anlayacak mı?
İyi okumalar herkese.