En büyük düşüm bir bilim adamı olmak, doğu dünyasının folklorunu, etnografyasını araştırmaktı. Bunun için liseyi, üniversiteyi bitirmek, bir batı dili öğrenmek istiyordum. Okula devam edebileyim diye çok uğraştım ya, buna bir türlü olanak bulamadım, kendimi Çukurova tarlalarında buldum. Bütün yaşamım boyunca bir tek düşüm oldu, bundan sonra biraz daha, biraz daha güzel yazabilmek. Hikayeden, şiirden, romandan başka bir şey düşünmedim, diyebilirim. Politik yaşamım bile edebiyat ilişkisinden dolayıydı. Dünyayı doğru algılayabilmek, gerçeğe daha derinlemesine inebilmek, anlatımını gerçekle bütünleştirebilmek…