Edebiyatımızın “ilk tragedya yazarı” olarak bilinen Ali Haydar Bey ile geldim bugün️
Çeşitli kademelerde devlet görevlerinde bulunmuş, kâtip olarak Paris Sefareti’ nde çalışmıştır.
1866 yılında, yani 30 yaşındayken iki oyun kaleme almıştır.
Bu oyunlar Şinasi’nin “Şair Evlenmesi” adlı oyunundan sonra kaleme alınan oyunlar olmakla beraber “ilk manzum piyeslerdir.”
İlk eseri “Sergüzeşt-i Perviz”, üç fasıldan ibaret bir trajedidir.
”Trajedi” Ali Haydar’ın önemini ortaya koyan kilit bir sözcüktür çünkü kendisi bu eseri ile şiirimize bir trajedi yolu açtığını iddia eder.
”İkinci Ersas” adlı oyun konusunu tarihten alan bir eser…
”Rüya Oyunu” ise ilk iki metinden yaklaşık on yıl sonra basılır.
Yazar önsözünde bu komediyi sadece dostlarına yadigâr olması ümidiyle yazdığını söyler.
~~~~~~~~~~~~~~~~
Orijinal metin:
Mukaddime
Hamd-ı bihadd Cenab-ı Mevlaya
Ol hüdavende hamd-i bigaye
Ahbaba bir yadigâr olur ümidiyle iki fasıldan ibaret olan bu komedyayı telif eyledim. Mütaalasına tenezzül buyuran zevatdan kusurlarının affını temenni eylerim.
~~~~~~~~~~~~~~~~
Günümüz Türkçesi :
Giriş
Yüce Allah’a ve o hükümdara sonsuz şükürler olsun.
Dostlarıma yadigâr olur ümidiyle iki perdeden ibaret olan bu komedyayı yazdım. Okumaya tenezzül edeceklerden kusurlarının affını temenni ederim.
Rüya Oyunu, Yunan mitolojisine dayanan konusu ilginç göndermeleri ile sıra dışı bir metin…
Troya Savaşı’ndan dönmeyen babası Odiseus’u aramaya çıkan Telemak ve baba dostu Mentor, deniz perisi Kalipso’nun adasında karşımıza çıkarlar.
Yakın zaman önce okuduğum #manşetlerdengaipliğe metninden sonra yine bir “Serdar Soydan” sunuşu güzelliği ile karşı karşıyayız.
️Şöyle diyor: “Geçmiş, yıllanmış bir evrak-ı metruke gibi parça parça ve o evrakta yazanlar gibi solup giderken Ali Haydar Bey’i yad ü şad etmek ve ahbaba bu “ilk” ve “küçük” eserleri armağan etmek üzere işbu kitabı tercüme eyledim.”
Var olsun!
Geleneksel ve modern anlatı arasında bir köprü olan bu eser Ketebe ile ilk kez açıklamalı orijinal metin ve günümüz Türkçesi bir arada okuruyla buluşuyor.