Hormonlar, metabolizmayı, davranışları, uykuyu, ruh hallerini, bağışıklık sistemini, “savaşmayı ya da sıvışmayı” yani ergenlik ve cinsel ilişkiden daha pek çok seni yöneten güçlü kimyasallardır.
O bilim insanları bir zamanlar imkansız olduğu düşünülen bir şeyi başararak hormonları ölçmenin yolunu buldular. İmkansız görünüyordu çünkü çok güçlü olmalarına rağmen hormonlar çok küçük miktarlarda salgılanıyordu. Ve araştırmaların sürdürülmesi için bazen mezarlardan ceset çalınması bile göze alınıyordu …
Anlıyoruz ki, uzun yıllardır yapılan araştırmalar sonucunda; belli olan tek şey, bir kimyamızın olduğu ve “Kimyamız ne ise bizim de o olduğumuz.”
İnsanın kimyasını çözebilmek için ne çok şey denendiğini okuyoruz kitapta…ama henüz yolun çok başında olduğumuz belli…