Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

504 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Yıl 1913, Başkarekterimiz Atahunalp'in kaderini belirleyecek  olayların başlangıcı Yüzyılın Dâhisi Nikola Tesla'nın  İstanbul seyahati ile gerçeklesiyor.  Asıl olay Nikola Tesla'nın simya ve elektrik gücüyle insan üzerinde deneyler yaparak dahi insan yaratmak için Atahunalp'le yollarının kesişmesi karakterimizin  Amel Defterini denetleyen meleklerinde kaderini değiştirmesiyle olayların akışı değişir. Ve dünden bugüne uzan Atahunalp'in serüveni Tesla'nın kendisine bahşettiği yaşlanmama sırrı ile aslında  gerçeği  ararken asıl ve ürkütücü gerçeğin yine kendisinde saklı olması ile kafa karıştıran  bölümler okuyoruz. Bu yaşanacakların evvelinde;  Yazar, Tanrı Bertamal'in terfi almasının  akabinde kendisine  Nekir ve Munker meleklerinin Atahunalp'in kısmetine müdahele edilmesinin danışıldığı ve yaşanacak olayların  seyrinin değiştiği bölümü  okuyucuya bırakarak okuyup okumama hakkını  sunduğu  ilginç  ve dikkat çekici  bir girişle kitabın sunumunu yapıyor. Doğal  olarak okuyucu seçimi  kendisine bırakılsa da  bu ilk bölümü  okumaktan kendini alamıyorken neden ikinci bölüme geçerek  kitaba başlamak  istesin ki? Diyerek ilk bölümü de okuyoruz. Böylece yazar okurun dikkatini bir anda olayların başlangıcına  çekerek bir kurgudan ibaret olan serüvenine  başından  sonuna kadar okunacak olan eserin garantisini vermiş oluyor.Gelelim kitabımıza; kendisini çıplak halde ıssız ve kayalıklardan oluşan  bir adada  baygın yatarken bulan Atahunalp geçmişine ve kendisine dair hiç bir şey  hatırlamıyor olması dışında onun ailesi olduğunu iddia eden torunları ve onların da torunlarıyla  herkesten uzak bir çiflikte kendisini birtakım kötülüklerden koruma çabaları ve benliğini arama mücadelesiyle yaşayacak  olduğu  serüvende yine bir kimlik çatışmasıyla olay örgüsü karmakarışık  bir hale geliyor. Burda okuyucunun rolü ise hiç bir ayrıntıyı kaçırmadan okuyacağı satır aralarında ; Aaa! Bu nerden çıktı? Şimdi bu da kim? Bu aslında  bu değilmiş  buymuş diyeceği hafızayı zorlayan bir kurgunun  içinde buluyor olmasından ibaret. Çiflik ve Antalya arası geçen  olayda konu biraz açıklığa  kavuşsa da daha sonra Tanrı Bertamel ve ekibinin dışında  bir örgütün olaylara dahil olmasıyla tansiyonlar biraz da olsa yükseliyor. Peki kim bu örgüt derseniz sizi şöyle bilgirendirebilirim ; Tanrıcılık  oynamaya niyetlenmiş asıl meslekleri doktorluk olan tıp alanında kariyer yapmış dahi psikopatların oluşturulduğu hafıza silme projesiyle biraraya gelmiş, bunların azılıları Atahunalp'in neslinden gelme torunları diyebilirim, insanları  en son intihara sürüklemeye kadar dayanan korkunç deneylerin mimarları . Çiflikte kimlerin olduğuna kısaca  değinmek isterdim fakat yazarımız ilk sayfada bilmemiz gereken karekterleri kısaca tanıtmış.Bende, babaannemizin olduğu bölümleri okurken yanınıza  bir kase dolusu çikolatalı badem draje almayı  unutmayın diyerek ilave yapmak istiyorum.Bu sözlerimi kitabı okumaya başlayan arkadaşlarım çoktan  anladı ve tebessüm ettiler bile.Yalnız bademleri cebe koymuyoruz ! Önemli detaylar kitabın ilerleyen bölümlerinde saklı diyerek; fazla  spoiler vermeden kitabın sadece  ilk bölümünde  diyaloglarına şahit olduğumuz Tanrı Bertamal ve onun sorumluluğunda olan yazıcı meleklerin beklenmedik bir finalle bir kez daha okuyucuya lanse ettiren yazar tekrardan bir kitabının  daha hakkını  vererek beğenerek okuduğum  yazarlar arasına  girmeyi hak ediyor. Büyü bozulmadan ve zihnimiz fazla bulanmadan okuyacağınız kitabın mimarı ve aynı  zamanda memleketlim olan  yazara bundan sonraki eserlerinde başarılar  diliyor, her ay bir Mollaosmanoğlu  eserleriyle keyifli buluşmalar  diliyorum.
Atahunalp Urumgalatlı'nın Amel Defteri
Atahunalp Urumgalatlı'nın Amel Defteri
Mehmet Mollaosmanoğlu
Mehmet Mollaosmanoğlu
Atahunalp Urumgalatlı'nın Amel Defteri
Atahunalp Urumgalatlı'nın Amel DefteriMehmet Mollaosmanoğlu · Profil Yayıncılık · 201357 okunma
·
196 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.