Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

305 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
İyi Geceler! Aslında bu iki eseri ben ayrı olarak değerlendirecektim lakin birlikte ve yepyeni bir baskısı elime ulaşınca, açıkçası eski kitap yerine güncel baskısını tercih ettim. İki farklı ve birbirinden bağımsız hikaye yerine benzer hikayelerin yer aldığı bir kitap olmasını dilerdim. Kesik Baş, baştan sona polisiye nitelikli, yüksek gerilimli ve aynı zamanda 12 numaralı kategorinin tek kitabıdır. Bu kategori polisiyeyi ifade eder. Diğer hikaye ise 14 numaralı kategoriden bir hikayedir. Bunlar psikolojik olarak yaşadıkları nedeniyle canlarına kıyma düşünceleri hakim olan ve mutlak düşünce olarak ölümü seçen insanların hikayelerinin anlatıldığı kategoridir. Öncelikle Kesik Baş hikayesinden bahsetmek istiyorum. Bu hikaye 1921’de gazetede yazılmış, 1942’de de basımı yapılmıştır. Kendi türünün tek örneği yani yazarın tek polisiye kitabı olmasıyla önemlidir ancak bölüm araları oldukça kopuktur. Uzun sahnelerine alıştığımız Gürpınar bir de detay vermeye girişince sahne arası bağlantılar kopar gider. Diğer yandan akıcı ve mizahi ögeleri yüksek bir kitaptır. Bir gün adamın biri (Nafiz Efendi, oldukça da sarhoştur) yolda yürürken (aslında bir kuyuya düşüyor, çok gülmüştüm) kesik bir baş bulur. Söylerken bile komiğime gidiyor çünkü buradaki sahneler oldukça komik. Biri oldukça acele eden diğeri sabırlı olan iki farklı karakterdeki polisin (Remzi ve Seyit Efendiler) olaya dahil olmasıyla işler değişir. Tarihin 1920 oluşu bir harika diyebilirim. Çünkü teknoloji yok, mantıkla ilerlenecek ve o zamanların revaçta ismi de Sherlock Holmes olunca onun kitaplarından etkilenerek bir şeyler kaleme aldığını düşünmek yanlış olmaz. Tabii burada üzerinde büyük emeği olan, onu yetiştiren ve adeta tek kişilik yazı fabrikamız olan Ahmet Mithat Efendi’nin de etkisinin olduğunu görmezden gelemeyiz. Bu dönem İstanbul yaklaşımı da ilginçtir. İşgal dönemine hiç değinilmeyen bir hikaye vardır romanda. Tabi günlük hayatın ayrıntıları da önemli bir nokta. Bundan sonra ‘Karşı’ dendiğinde Beyoğlu demeyen birbirine karşıdayım demesin, semt adı versin gibi yükselmeler yaşayabilirim. Taksilerden önce kullanılan atlı arabaların da gece gündüz tarifeleri olduğunu biliyor muydunuz? Ölüm Bir Kurtuluş Mudur hikayesi ise yine üzerinde çok düşündürecek, ciddi bir konuyla karşımıza çıkıyor. Doktor Nusret Hulki Bey artan intihar olaylarını görünce aklına gelen bir düşünceyle bunu engelleyebileceğine inanır, bir yazı yayımlar ve klinik açtığını duyurur. Burada karşımıza pek çok vaka çıkar. Tabi kimileri çözülür kimileri çözülemez ki yazar da vermek istediği mesajları ulaştırabilsin. Ahmet Sami Bey örneği dikkat çekenler arasındadır. İlişkilerde ve diğer konularda aile baskısının nelere neden olduğu anlatılmaya çalışılır ki bir şeylerin üzerinde baskı kurmanın o baskının gevşediği ilk anda nerelere uzanacağını tahmin edebiliyoruz. Bir diğer çift ise bir türlü kavuşmalarına izin verilmediği için intihar edenler arasındadır ki bunların evliliğine izin verilmemesi ve toplumdaki baskı ortamı onları intihara sürüklemiştir. Ardında bıraktıkları mektupta bu durumu anlatırlarken aynı zamanda toplumsal eleştiri bu dünyada elde edilmeyen mutluluğun öbür tarafta edileceği düşüncesinin hakimiyetiyle birleştirilir. Diğer dikkat çekici örneklerden biri de Muammer Efendi’nin karısından şüphe ederek çocuğunun kendinden olmadığı düşüncesiyle canına kıymasıdır. Çatana Arif karakteri ise bizleri vakalar arasında en çok gülümseten kişi olacaktır. Çok yoksulum, intihar edeceğim düşüncesiyle doktora gelip para sızdırmaya çabalar ancak başka yerlerden kulağına çalınan, doktorun kendine ilaç verip öbür dünyaya acısız yollayacağı haberini öğrenince bir daha ortalarda gözükmez. Beni baya güldüren bir karakter olduğu. Genel hatlarıyla iki çok iyi kitabı geride bırakmış olduk. Hepimize iyi okumalar dilerim..
Kesik Baş - Ölüm Bir Kurtuluş mudur?
Kesik Baş - Ölüm Bir Kurtuluş mudur?Hüseyin Rahmi Gürpınar · Everest Yayınları · 201036 okunma
·
151 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.