A dost senin kelâmını bir kez olsun duyam diye
Padişahlar sohbetini bir kenara atmadım mı?
Kuş tüyünden yastıklara koyar iken başımı ben
Zincirine bağlanıp da eşiğinde yatmadım mı?
Çağıl çağıl ırmakları, pınarları terk edip de
Uzattığın ağuları şerbet diye tatmadım mı?
“Şu Ahmed’i kölem diye pazarımda satam!” dedin,
Her emrine boyun büküp, sözlerini tutmadım mı?