Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Leporella
gemideki yolcu kabininde durmaktan sıkılıp geminin gizli ve insanların göz önünde bulunmayan bir kısmını keşfeder bu yolvu.yildizlari ı izlemeye başlar ve tam gecenin büyüleyici güzelliğine kapildigi esnada orada tek olmadığını fark eder. Başka bir adam daha önceden keşfetmiştir orayı. İkisinin arasında o gece koyu bir sohbet ve arkadaşlık başlar. Güvertedeki adam korkunç bir yüze sahiptir ve kekeleyerek konuşur. Buna rağmen bu adam yaşadıklarını ve içinde kalan sırları bu gemide tanıdığı yabancıya anlatmak ister. Bu korkunç yüzlü adam aslında doktordur. Avrupalılara insanlık ve uygarlık misyoneri olma hayali varken hayat onu bu fikirlerinden uzaklaştırır. Küçük bir kasabada doktorluk yaptığı esnada bir kadın onunla konuşmaya gelir. zengşn ve asil bir kadındır ve tüm cevresi tarafindan tanınır. kadin doktora, kocasından olmayan bir bebeği karnında taşıdığını ve bu bebeği kimse duymadan almasını ister. Doktor yasal olmadığını söyleyerek kabul etmez. Kadın çok dil döker ama nafile. Bunun üzerine odadan çıkarak doktora sert bir şekilde bağırır ve ona ihtiyacı olmadığını gururlu ve kendinden emin bir biçimde söyler. Doktor onun bu tavrına çok kızsa da bir kadının boyun eğmeyişliğini görür ve içinde ilk defa bir kadına karşı böyle belirsiz duygular hisseder. O diğer kadınlardan gerçekten çok farklıdır. Kadın kapıyı çarpıp çıktıktan sonra peşinden koşup onu yakalamaya çalışır. Ancak onu elinden kaçırır. Ona yardım etmediği için kendini çok suçlu hisseder. Günlerce her yerde arar ve inanılmaz derecede kimseye benzemeyen ve tüm kadınlardan farklı olan bu asil bayana gitgide aşık olur. En sonunda şehir dışında olduğunu öğrenir ve yanına gider. Doktor ona yardım etmek istediğini ve o bebekten kurtulması için elinden geleni yapacağını söylese de kadın kabul etmez. Doktora güvenmez ve bu sırrı açığa çıkaracağını düşünerek itibarının zedelenmesini istemez. Doktor ise çılgınlar gibi yardım etme arzusundan vazgeçmez. Şehirde kalmaya ve oraya tayin istemeye karar verir. Böylece onun her daim yanında olacak ve koruyacaktır. Amacı ona yakın olmak, sırrını kimseye söylemeyeceğine inandırmaktır.kadın ona güvenmediği için ucuz ve kötü şartlarda olan bir yere bebeğini aldırmak üzere gider. Ancak burada enfeksiyon kapar ve çok kan kaybeder. Bunu duyan doktor koşarak yanına gittiğinde o hayata gözlerini yummak üzeredir. Doktordan sırrını saklamasını ve kimsenin öğrenmemesi için elinden geleni yapmasını ister ve vefat eder.Kocası bu ölümden şüphelenir ve cesedi otopsi incelemesi için gemiyle Avrupa’ya göndermeye karar verir. Doktor ise o sırrı korumak adına mesleğini, parasını, her şeyini geride bırakır. O gemiye binip tabuttaki kadının cesedini otopsiye gitmeden kaçıracaktır. Kendini bu yaptıklarından dolayı Amok Koşucusuna benzetir. Zamanında bir adam çılgın bir biçimde koşmaya başlar ve önüne gelen her şeyi herkesi hançerden geçirir. Ağzı köpüklü, çılgınca ve amaçsızca koşar, koşar, koşar ve önüne geçen herkesi öldürür. O yüzden o şehrin insanları ona deli anlamına gelen 'Amok’adını verirler. Amok Koşucusu adını buradan bu olay ile alır. Doktorda tıpkı Amok gibi çılgınca bu kadının peşinden koşar. Ertesi gece gemide bu olay duyulur. Bir tabutun kaçırılmaya çalışılırken denizin dibine çakıldığını, tabutla beraber çalanında denize düştüğü söylenir
Leporella
LeporellaStefan Zweig · RB Yayıncılık · 20181,170 okunma
·
214 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.