Gönderi

318 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
‘Zamanın iki yüzü var, dedi kendi kendine Hayyam, iki boyutu; uzunluğunu güneşin seyri belirliyor, kalınlığını ise tutkular.’ . Semerkant da hem güneşin seyri var Hayyam’ın kaleminden Titanic’e uzanan, hem de tutkular var tam da güneşin seyrine değen ‘yazma’ya bağlanan. . Ömer Hayyam uzun yıllardır aklıma düşer (gönlüme de elbette), rubaileriyle, hayatıyla, elbette bilebildiğimiz kadarıyla. Semerkant’ı biraz da ondan sebep aldım elime. Ona dair cümleler öyle güzel geldi ki.. Tabii bu eser sadece Hayyam’ı değil; iki öyküyü anlatıyor aslında. İlki Hayyam’ın yıldızlarını, Alamut’un sert yamaçlarını, Hasan Sabbah’ın karanlığını; ikincisi onların gölgesini de miras alan İran’ı anlatıyor~  . Her ne kadar kitabın ikinci kısmı ilkine göre sönük kalsa da sevdim Semerkant’ı. . Maalouf ile geç bir tanışma oldu Semerkant. Geç ama uzun bir tanışıklığın başlangıcı demeli. Çünkü yazarın anlatımına çekildiğim bir gerçek. Sırada okunmayı bekleyen diğer eserleri var.. . Ali Berktay çevirisi, Nahide Dikel kapak tasarımıyla ~
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202062,3bin okunma
·
1.349 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.