İlk öncelikle tasarımı MÜ KEM MEL. Hayatımda gördüğüm en iyi kitap tasarımlarından biri, bunu söylemeden edemem. Konusuna gelince okuduğum zaman hikayeleri pek sevmediğimi anladım. Çünkü ben sürekli dur durak bilmeyen macera arayan bir okur olduğum için bunun tadını hikayelerde alamıyorum. Ama kitabın koyu fantastik teması çok hoşuma gitti. Her hikayenin sonundaki mesajlar çok güzeldi. İçinde toplam altı tane hikaye var. Bunlar;
-Ayama ve Dikenli Orman
-Fazla Zeki Olan Tilki
-Duva Cadısı
-Küçük Bıçak
-Asker Prens
-Su, Ateş Şarkısını Söylediğinde
Bunların yarısını zaten Grisha serisinde okumuştum ama yine tekrardan hatırlamış oldum. İçlerinden sanırım favorim Su, Ateş Şarkısını Söylediğinde oldu. (Buradan sonrası spoiler.) Ulla'nın Signy'e güvenmesi ve Signy için en iyisini istemesi ama Signy'nin kendi menfaati için Ulla'yı bırakıp Roffe'la evlenmesi ve Ulla'nın bu ihanetten sonra mükemmel güçlükte bir cadıya dönüşmesi efsaneydi. Bu ihanetin altında kalmamış oldu, bu yüzden Ulla'yı çok sevdim. Her neyse koyu fantastik kitapları seviyorsanız okumanızı öneririm. Dili akıcıydı sizi zorlamaz. Bu yüzden alıp rahat rahat gönlünce okutabilirsiniz.