𝘿𝙚𝙙𝙚𝙠𝙩𝙞𝙛𝙘𝙞𝙡𝙞𝙠 𝙤𝙮𝙣𝙖𝙢𝙖𝙠𝙩𝙖 𝙠𝙚𝙣𝙙𝙞𝙣𝙞𝙯𝙚 𝙜ü𝙫𝙚𝙣𝙞𝙮𝙤𝙧 𝙢𝙪𝙨𝙪𝙣𝙪𝙯?
O zaman iddia ediliyorum bu katili bulmak samanlıkta iğne bulmaktan daha zor olacak sizin için.
Offf! Ne yazsam bilmiyorum. Bu kitap bende tabiri caizse tır çarpmış etkisi yarattı. O kadar gerilimli o kadar gizemli o kadar sarsıcıydı ki. Her sayfada yeni bir şüpheli her sayfada yeni bir neden vardı ama yine de asla emin olamamak asla gerçeği kestirememek...
Son ana kadar hiç bir şeyin göründüğü gibi olmaması her seferinde bir sayfa daha bir sayfa daha dedirtip durdu. Geçmiş anıların asla peşlerini bırakmadığı karakterler ve onların başlarına gelenlerin onları şimdi ki oldukları kişiler olmalarındaki rolü muhteşem anlatılmıştı.
《Anılarımız biçimden biçime girer. Kimisi eğilir, kimisi bükülür, kimisi de zamanla buruşup ölür. Ama en kötüleri bizi asla bırakmaz.》
Kitap bir cinayetle başlayıp bu cinayet için görevlendirilen dedektif Jack Harper'in ve olayı haber yapmak için oraya gelen eski karısı Anna'nın etrafında dönüyor. Olayın bir seri cinayete dönmesi ve ölenlerin Jack ve Anna'nın tanıdıkları olması işleri karıştırıyor.
Biraz SPOİ; Dürüst olmak gerekirse katil tahmin ettiğim 3 kişiden biriydi ama yine de ilk sıradaki değildi. Ayakkabılar, anahtarlar ve gece yürüyüşü benim en büyük ipuçlarımdı. Sizinkileri çok merak ediyorum!
Romana tek ELEŞTİRİM; Bence bütün roman boyunca suçsuz olan tek kişinin yani Catherine'ya bariz bir haksızlık yapılmasıydı. Yazar bu karakteri tabiri caizse harcandı desem doğru olur.
《Bir insanın gülümsemesi onun mutlu olduğu anlamına gelmez, tıpkı ağlamasının üzgün olduğu anlamına gelmediği gibi.
Yüzlerimiz de dillerimiz kadar çok yalan söyler.》
Ve kimse kusura bakmasın onun dışındakiler çoktan ölmeyi hak etmişlerdi. Üzüldüm dersen yalan olur. Bu beni kötü biri mi yapar bilmiyorum!
Son olarak Anna ve Jack'in ayrılış hikayeside beni romanın ana konusu kadar etkiledi. Talihsizler insanın peşini hiç bırakmıyor değil mi? O ikili mutlu olmayı hak ediyordu.
《Gerçek şu ki hayat bizi yaraladı ve nihayet birbirimizi nasıl iyileştireceğimizi bilmediğimizi kabul ettiğimizde denemekten vazgeçtik.》
Neyse çok anlattım. Vaktiniz varsa, polisiye seviyorsanız birazda dram ve gizem meraklısıysanız bu roman tam size göre.
Mutlaka okuyun...
OXOX
.
#neyaptığınıbiliyorum #alicefeeney #kitap #kitapönerisi #yabancıyayınları 
Ne Yaptığını Biliyorum
··
1 artı 1'leme
·5,7bin görüntüleme
Sizinle tamamen aynı fikirdeyim, ben de Catherine’in asla bu sonu hak etmediğini düşünüyorum. Ormandaki sahneyi okurken yüreğim dayanmadı. Cat bence Anna’dan bile daha masumdu, mutlu bir sonu hak ediyordu. Yazarın yaptığına anlam veremedim. Ayrıca hikayede Priya asla kafamda oturmadı, yaptığı hiç bir hareket normal değildi ve son kısımda anneyi ziyaret olaylarını da hiç bir şeyle bağdaştıramadım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.