Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Tanrı-İnsan-Akıl-Doğa Dörtlemesi
Platon’a hayran Cicero, tıpkı Platon’un önce Devlet’i ardındansa Yasalar’ı yazması gibi, önce Devlet Üzerine’yi ardındansa Yasalar Üzerine’yi kaleme almıştır. Benzerlik yalnızca eserlerin isimleriyle ve yazılış sıralarıyla kalmaz; gerek ele alınan konular, gerek anlatım tekniği, gerekse konulara dair birtakım fikirler birbirleriyle benzerlik gösterir. Ancak Cicero Platon’u tekrarlamaktan ibaret değildir, özgün fikirleri de vardır ve fikirlerinin daha iyi anlaşılması için Stoacılık, Epikurosçuluk (Cicero karşıttır) ve Hümanizm perspektifinde bağlamsal değerlendirilmelidir. Cicero’ya göre insan eşref-i mahlukattır, tanrısal akıldan pay almıştır. Doğasını aşan insan içindir doğa. İnsanın doğaya uygun yaşaması, akla uygun yaşaması; akla uygun yaşamasıysa tanrısal plana uygun yaşaması demektir. Bu bağlamda Cicero için şunu söyleyebiliriz: Cicero terminolojisinde yasa, doğa, insan ve tanrı birbirleriyle bağlantı halindedir. Ki kendisi en önemli Stoacı düşünürlerdendir ve Stoacılar bu fikir üzerinde ortaklık içerisindedirler. Cicero, Devleti incelerken incelemelerini yalnızca teorik çerçevede bırakmamış ve pratik olarak da örnekler üzerinden fikirlerini açıklamıştır. Bir başka deyişle, Cicero için devlet, kendi kendini yöneten halk demektir ve halk da ancak yasalar yoluyla bir arada yaşayabilir. Yaşam birlikteliği içerisinde erdemli olmak en önemli unsurdur. Cicero’nun Epikurosçulara eleştirileri de burada başlar. Epikuros’un faydacılığı/hazcılığı (ki günümüzde bile hâlâ çarpıtılmaktadır) erdemle karşıtlık içerisindedir Cicero’ya göre. Çünkü insan eylerken kendi faydasını ve hazzını esas alırsa, onu korumak isteyecektir, korumak istediği taktirdeyse eylemlerinde erdemli olanı seçmeyecektir, çünkü erdemli olmakta çıkar gözetmemek ve almaktan ziyade vermek esastır, vs. Yine de unutulmamalıdır ki Cicero çileci değildir, onun tek arzusu erdemi ve dolayısıyla birlikte yaşamı kurtarmaktır. Erdemin ve dindar yaşamın haz ve faydacılık üzerine inşa edilmesine karşı olduğu gibi, korku üzerine inşa edilmesine de karşıdır Cicero. Çünkü dikkatli bakılırsa fark edilecektir ki, korku-fayda-haz arasında pek bir fark yoktur esasta, birbirlerinin amacı ve aracıdırlar. Cicero’nun hayal ettiği erdem ve erdemli yaşamda insanlar korkularından, çıkarlarından bağımsız bir biçimde eylemektedir ve eylerken toplumu, kamuyu, doğayı, yasayı ve tanrısal yasayı esas almaktadır. Bu bakımdan idealindeki sistemin oldukça katılımcı ve karma bir sistem olduğu söylenebilir. Özellikle ülkemiz insanlarında pek görülmeyen kamuya saygı ve katılımcı bir yaşama biçimi esastır. Tıpkı Platon gibi, Cicero da tragedyaya ve müziğe sansür uygulanması gerektiği düşüncesindedir. İdealindeki yaşama biçimini dikkate aldığımda neden bu düşüncede olduğunu az çok anlayabiliyorum ancak neden Gracchus kardeşlerin öldürülmesinden memnunluk duyduğunu anlamadım. Gracchus kardeşlerin amacı toprak reformu yapmak ve toprak sahibi olmayan orta ve alt sınıflara (pleblere) toprak vermekti. Seçkin sınıf olan ve üretim araçlarını elinde bulunduran patricilerin Gracchus kardeşlerin amacına çomak sokmaları ve onları öldürmeleri de anlaşılır ancak neden Cicero bu olaydan memnun olduğunu söylüyor anlamadım doğrusu.
Yasalar Üzerine
Yasalar ÜzerineMarcus Tullius Cicero · İş Bankası Kültür Yayınları · 2016927 okunma
·
242 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.