Gönderi

Yoksa kalemi elinize alır almaz, hiç düşünmeden yazmaya mı başlayacaksınız? Kendinizi harflerin, hecelerin, kelimelerin, cümlelerin ve paragrafların ellerine teslim mi edeceksiniz? Acaba bir sonraki kelimeyi yazarken mürekkep bitecek mi korkusuyla mı, yoksa kendinizi mürekkep asla bitmeyecek fikrine inandırarak mı yazacaksınız? Çünkü biliyorsunuz ki mürekkebin bitip bitmeyeceğini, bitecekse de ne zaman biteceğini bilmeniz mümkün değil. Peki, ne hakkında yazmayı planlıyorsunuz? Sevgi mi? Aşk mı? Aile mi? Dostluk mu? Nefret mi? Şiddet mi? Eğlence mi? Pişmanlık mı? Ayrılık mı? Yaşam mı? Ölüm mü? Hiçbir şeyinizi mi yoksa her şeyinizi mi yazacaksınız? Yalnızca kendinizi mutlu etmek için mi, yoksa başkalarını da mutlu etmek için de mi yazacaksınız? Belki de başkaları için ya da başkalarını yazıp kendinizi mutlu edecek misiniz? El yazınız nasıl olacak? Özenli ve düzgün mü, yoksa gelişigüzel mi yazacaksınız? Kelimeleriniz ben buradayım dercesine okunaklı ve büyük mü olacak, yoksa titrek ve silik mi olacak? Cümleleriniz süslü ve ağır cümleler mi olacak, yoksa sade ve hafif mi? Peki ya defteriniz nasıl olacak? Çizgili mi, çizgisiz mi Çizgiliyse satırların arasında boşluk bırakacak mısınız, yoksa hiç satır atlamadan alt alta mı yazacaksınız? Çizgisizse düz bir çizgi hâlinde yazabilecek misiniz? Ya da düz yazamamayı önemsemeyecek misiniz? Düşünecek ne kadar çok şey var, değil mi? Şimdi size bir yaşam verildiğini düşünün...
Sayfa 220Kitabı okudu
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.