Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

511 syf.
6/10 puan verdi
·
53 günde okudu
x
Pek severek okudum denilemez. Çoğunlukla ne üslubu ne fikriyle bana hitap ediyor. Buna rağmen, içerisindeki onca şiirden, mutlaka seveceğim birkaç şiirin çıkması muhtemel iken, birkaç tane mest olduğum şiiri çıktı diyebilirim, bu mest olunan şiirlerin haricinde, sevdiğim şiirlerin sayısı da 10-20 arası diyebilirim. Kitabın içerisindeki genel şiir sayısına bakıldığında bu oran çok az olsa da, geneliyle bana hitap etmediği için bu sayı gayet iyi denilebilir. Şiirlerindeki uyak düzeni, okurken anlama ket vuran cinstendi benim için. Bana hitap etmemesinin sebebi ise şiirde dini unsurların çokluğuydu, şiirde aradığım kesinlikle dinsel unsurlar değildir, politika, devrim, siyaset, dava gibi kavramlar değildir. İslam düşüncesiyle edebiyat uğraşında bulunan cumhuriyet dönemi şairleri arasında zirveye ulaşanlardan diyebileceğim Necip Fazıl'ı keşfetmek, tanımak için okuduğum Çile kitabından oldukça güzel meyveler toplayıverdim güzellik sepetime aktarabilmek için, bu da bana yetti diyebilirim pek nahoş meyvelere rastlasam dahi elimi uzattığım vakit. Söz konusu kitabın içerisinde bulunan, şiir hakkındaki düşünce yazılarından oluşan Poetika bölümü dahilinde, şiirde şekil ve kalıp başlığının içerisinde (syf: 481) Necip Fazıl, şiirin üslubu ve biçimi hakkında şöyle söylemiş: "Şekil ve kalıp mananın iskeletidir... İnsanların güzel ve çirkinine bakarken iskeletlerini göremeyiz. Görebilseydik hepsinin iskelette birleşmiş olduğunu görürdük. Nitekim (Röntgen) camının gözlüğünde güzel ve çirkin olmasa gerek... Öyleyse bir şiire baktığımız zaman da onun iskeletini görmemeliyiz. Görmemeliyiz ki, gözlerine, dudaklarına, belinin inceliğine ve bacaklarına ve bütün bunların bir arada düğüm halindeki toplu endamına hayran olabilelim." Ben ise tam aksini, iskeleti arıyorum, şiirde aradığım anlamdır; anlamdan, içten gelen güzellik ile bütünü severim. Şiir görünüme dikkat kesilmişse, duvarlarına süslü süslü kafiye işlenmişse, bu duvarları aşıp anlamı bulamam. Bir kadını da sadece yüzünden, saçından, endamından ötürü sevmek nasıl eksik kaçarsa, şairin şiir anlayışı o denli zihnime uzak kalmakta. Anlamdan, ruhtan gelen güzelliği bularak endamı, yüzü sevmek, ruhun yoluna ulaşan gözlerine kapılmak, methiyeler düzmek uygundur fikrime. Eknot: şiiri belli bir kalıpla kısıtlamak, ona prangalar giydirmektir. Birden çok tanımı olabilmekle beraber, bu tanımların çoğunu-hepsini yadsıyıp birkaçını, birini kabul etmek doğru değildir sanki. Şiir: Tüm tanımları içerisinde barındıran, hayatın içinden gelen aşkın manevi bir dilidir. Kimileri beşeri, kimileri ilahi aşkı bulur kendisinde, kimileriyse doğayı bulur içinde.
Çile
ÇileNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 201821,1bin okunma
·
286 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.