Öncelikle bu incelemenin spoiler içerdiğini söylemek istiyorum. Kitabı beğendim de diyemem beğenmedim de. Fikret adındaki bir kızın, doktoruna aşık olmasıyla başlıyor hikaye. En büyük sorun ise doktorun zaten evli olması. Fikret, doktorun evli ve çocuklu olduğunu öğrenince ondan ayrılır bir daha onunla görüşmez, ancak hiçbir zaman da onun sevgisini kalbinden söküp atamaz. Kendisinden yaşça büyük ama kendisini el üstünde tutan, sevgisini her zaman belli eden Sait Bey ile evlenmesi onun doktor Nejat'ı sevmesini engellemez. Bence ilk yanlış da burada başlıyor. Fikret, hiçbir zaman Sait Bey'i tüm kalbiyle sevemiyor. Yıllar sonra Sait Bey'in yiğeninin evlerine gelmesi ile Fikret şoka uğruyor çünkü Sait Bey'in yiğeninin eşi, doktor Nejat'tan başkası değildir. Fikret'in ikinci yanlışı burada kendini gösteriyor. Fikret, doktoru tanımıyor gibi davranıyor ve eşi Sait Bey'e de doktoru ilk kez gördüğünü söylüyor. Olaylar da devam ediyor. Ben ilk kez bir kitabın ana kahramanını hiç sevemedim. Çünkü Fikret yaptığı yanlışlara aşk etiketi vuruyor ve kendince bunu savunuyordu. Haksızlığa uğrayan doktorun ailesi ve özellikle de onu tüm kalbiyle seven Sait Bey'in durumunu üstünkörü düşünüyor ve yine de kendisini düzeltmeye hiç çalışmıyordu. Yani kitap aslında bir nevi yanındaki ile yaşar, aklındaki ile ölürsün tarzı bence oldukça saçma bir motto ile sürdü ve bitti. Fikret'in ve Nejat'ın fedakarlık yaptıklarını zannedip aslında hiçbir şey yapmamaları, hatalarını kabul etmek yerine kılıf uydurmaları beni sinir etti. İlk kez bir kitapta kendimi ana karakterin yerine koyduğum zaman haklı bulamadım.