Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

124 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kitap yazarın bizimle bir vedalaşması aslında Tolstoy - İtiraflarım kitabına benzettim çünkü hiçbir sansür uygulamadan olduğu gibi tüm dürüstlüğü ile yaşantısını gözler önüne seriyor. Kitabı iki farkli arkadaşım önerdi ve açıkçası daha önce bilmediğim ve ne hikmetse duymadığım bir yazar olmasına rağmen ön yargılı yaklaşmadım ve önerilerine güvenerek okumaya başladım. Kitapta tüm olay örgüsünü başlatan olay aslında çok basit: 12 yaşındaki bir çocuğun hamburger yerine kurşun almayı tercih etmesi. Buradan yola çıkıyoruz ve ana karakterimizin başına binbir türlü olaylar geliyor. Ayrıca olay örgüsü kronolojik olarak değil zaman atlayarak işleniyor. Gelin göz atalım; Bira şişelerini toplayarak geçim sağladığı bir dönem oluyor ve bir yerde bekçilik yapan alkolik bir yaşlı adamdan (karakterimiz yaşlı diyor aslında 30larında bir yetişkin) koli şeklinde alıyor şişeleri burada ikili sohbetleri ve onun asıl yaşantısını merak etmesi burada neden hayatını sürdürmesine anlam verememesi göze çarpıyor. Yaşlı Adam'ın kulübesinde dolanırken gözü fotoğrafa takılıyor ve hikayesini biraz da olsa öğreniyor. Komşuları olan cenaze levazımatcısının kızı ile arkadaş oluyor ama elini asla tutmuyor çünkü buz gibi soğuk ve bu durum ölümü aklına getiriyor haliyle ürperiyor. Her sabah cenaze izliyor ama yine de cenaze levazımatcısının kızına evlerinde yaşarken nasıl korkmadığına akıl sır erdiremiyor. Küçük cenaze tabutunu görünce ürperiyor ve yine cenaze levazımatcısının kızının evlerinde bu çocuğun yıkanırken orada olduğuna belki de buna şahitlik ettiğine hayret ediyor. Zatürreden bir kızın ölmesi ve bu ölüm çeşidinden de nefret etmesi. Balık tutan yaşlı deli adamla konuşması diğer çocuklar korktuğu için bu bir cesaret gösterisi oldu onun için. Hikayenin asıl can alıcı yeri ise almış olduğu kurşunlarla dolduracağı tüfeği nasıl elde ettiği: Garajda yatan arkadaşından 22lik tüfeğini yatak karşılığında alıyor. Karakterimizde biz gibi o an aklında ne olduğuna açıklama getirmiyor. Ailesi o çocuğu akıllanması için garaja hiç göndermese ya da yatak vermese bizimki asla tüfek sahibi olmayacaktı ve hamburger yerine kurşun da alamazdı böylelikle. Hamburgerlere kafayı takıp bu konu üzerine obsesif bir vaziyette sürekli araştırma ve röportajlar yapıyor. Tüfeği almış olduğu arkadaşı ile beraber çürük elmalara ateş ederlerken sülün kuşunu görüp sıkması farkında olmadan arkadaşını vuruyor ve mahkemeye herşeyi olduğu gibi anlattıktan sonra suçsuz bulunuyor. Hamburger araştırmasından önce olmuş tabii bu kaza kurşunu ile arkadaşını vurması. Görece kısa bir kitap olsa dahi içinde bir anlam yığını barındırıyor. Savaşın yaratmış olduğu tahribatı olanca rezilliği ve gerçekliğiyle yansıtıyor. 12 yaşındaki bir çocuğun savaştan nasıl etkilendiğini düşünmek istiyorsanız bu kitap ilk adresiniz olmalı.
Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek
Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp GötürmeyecekRichard Brautigan · Altıkırkbeş Yayınları · 1998455 okunma
·
233 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.