Gönderi

Her devrin ve her neslin önünde, yeni biçimler ve yeni araçlarla İslam'ın mesajlarını yayma görevi bulunuyor. İslam'ın, insanlar arası ilişkileri belirleyen, değişmeyen prensipleri vardır, fakat İslam'ın değişmeyen, ticari, toplumsal ve siyasi bir sistemi yoktur. Bu, İslam'a nizamın bir bütünü olarak yaklaşımımızın ilk ve en önemli sonucudur. Önemli, fakat bunun kadar müstesna olmayan diğer üç sonucu şöyle sırayalabiliriz. İlk olarak, İslam'ın bu dünyaya hitap etmesi, bu dünyanın en düzenli dünya olduğunu göstermektedir. Dünyanın daha iyi bir yer olmasına katkı sağlayabilecek hiçbir şey, İslam'a aykırı olduğu için reddedilemez. İkincisi, doğaya karşı açık olmak, bilime karşı açık olmak demektir. Bir çözümün İslam'a uygun olması için iki şartı yerine getirmesi gerekir; ilki olabildiğince etkili olması, diğeri ise olabildiğince insancıl olması. Kısacası, din ve bilimin görüş birliğini ifade etmelidir. Üçüncüsü ise, dünyanın manevi olarak bölündüğü sorunlardan din ve bilim, ahlak ve siyaset, bireysel olan ve toplumsal olan, maneviyat ve maddiyat arasındaki bağlara dikkat çekecek olursak, İslam dini aracı bir fikir, İslam alemi ise parçalanmış dünyanın arabulucu milleti görevini üstlenmiştir. 'Mistisizmden arınmış bir din ve ateizmden arınmış bir bilim' vaadiyle İslam, aralarında fark gözetmeksizin tüm insanları ilgilendirebilir.
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.