Dun geç bir saatte Deli İbram Divani bitti. Bir kaç açıdan romani değerlendireyim.
Ilk romanına yazmış bir yazara göre gayet başarılı bulduğum noktalar oldu. Şehirle , yaşadığı toprakla ve doğayla bütünleşen insan kavrami, sırtını masallara yaslayan anlati, arka planda ve göze batmadan yürüyen siyasi, sosyolojik ülke panaromasi, denizcilik ile ilgili iyi bir araştırmayla kurulan deniz hikayesi...
Diğer taraftan aksayan yönleri de var. Bunlardan ilki roman anlatisina göre bazı bölümlerde geçişler çok keskin olmuş, karakterlere gereğinden fazla ulviyet yüklenmiş, romantizme edilmeye çalışılırken saf iyi ve saf kötüye doğru kaymalar olmuş.
Bir bütün olarak baktığımızda, umarım Ahmet Büke daha çok roman yazar da gelistirerek büyüttüğü böyle hikayeleri daha fazla okuruz.