Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

424 syf.
3/10 puan verdi
#spoiler
Deizm, dinler arası diyalog, inançlı veya inançsız olmanın ardındaki kişisel saikler, Türkiye'nin siyasi topografisi, radikal İslamcılar, Türk gencinin Doğu-Batı arasındaki sıkışmışlığı, eşcinsellik, kadının bilhassa Türk kadınının toplumdaki yeri, toplumsal cinsiyet, feminizm ve bilimum güncel konu üzerine satır arası vaazlar içeren kurgusal bir kitap. Her şeyden önce şunu belirtmeliyim ki bu kitap 2022'nin toplumsal zihniyetiyle okunursa çok sığ ve yer yer sorunlu gelebilir. Ortalama bir Twitter kullanıcısının pek üzerine düşünmeden gündem üzerine yapacağı yorumların ötesinde bakış açısına sahip bir kitap değil. Öyle ki yazar 'Bayan değil, kadın!' diye bağıracakmış gibi. Dolayısıyla yukarıda saydığım konular üzerine oturup düşünmüş insanları tatmin edeceğini zannetmiyorum hatta can sıkıcı derecede basit bulabilirler. Roman bir çok konuda, özellikle inanç konusunda arafta kalmış Peri'nin geçmişine ve bugününe odaklanıyor. 2016 ve 1980-2002 yılları olmak üzere iki ayrı zamanda Peri'nin iç dünyasının nasıl şekillendiği anlatılıyor. Benzer bir yapı yazarın diğer romanı İskender için de geçerli. Hem konu hem anlatım biçimi hem de yukarıda bahsettiğim sürekli vaaz verilmesi unsurları her iki kitapta da mevcut. Bunun yanında sıkça eski Türkçe kelimelerin kullanılması (Sıla şarkıları minvalinde), sürekli devrik cümlelerle şiirsel bir anlatımın yakalanmaya çalışılması, ilahi bakış açısıyla üstten bir anlatım ve karakterlerin basit psikolojik tahlillerle sunulması, merağı diri tutmak için kitap boyu çabalandıktan sonra son otuz sayfaya sıkıştırılan gerçeklerin pek de tatmin edici olamaması gibi açılardan da İskender'le benzer özellikler gösteriyor. Ayrıca yazarın iki kitabında da trajik bir ikiz çıkarması var. Bütün bu benzerlikler göze alındığında yazarın yenileşme konusunda pek ilerlememiş olduğunu söyleyebilirim. Peri karmakarışık bir evin içine doğmuş bir İstanbullu. 1980'lerde tasvir edilen bu evde Peri'nin annesi muhafazakar, babası Kemalist, büyük abisi komünist, küçük abisi ise ülkücü. Peri ise bu karmaşanın ortasında kalmış ancak babası ve büyük abisine fikren daha yakın bir Muslimus Modernus. Oxford Üniversitesi'ni kazanıp orada Profesör Azur'dan Tanrı Felsefesi dersini aldıktan sonra ise bu karmaşıklık daha da buhranlı bir hal alıyor. İnsanı, bence, okuma anlamında zorlamayan akıcı bir kitap. Fikren beni hem rahatsız eden hem de tatmin etmeyen bir kitaptı. Yazar hikayenin içine kendini o kadar fazla empoze ediyor ki karakterleri değil de Elif Şafak şu ya da bu konuda ne düşünüyor onu okuyorsunuz. Sürekli sol kesimden rant sağlanmaya çalışılıyor. Emperyalist Amerika, Marksist Umut vs. Sağ kesim ise vebalı gibi lanse ediliyor. Sanki bu ülkede ne sorun varsa sağ kesimden kaynaklı. İşin garibi hem milliyetçilik gerici ve hastalıklı gibi karikatürize ediliyor hem Atatürk övülüyor. Müslümanlar ancak modern olabildikleri takdirde kabul edilebilirler kitaba göre. Modern olmayan dinlerin revize edilip sözüm ona modern topluma uygun hale getirilmesi gerektiği iddia ediliyor. Modern din kıstası ise çoğunlukla Mevlana ve Mevlevilik öğretisinden devşiriliyor. Tesettür için kara çarşaf, öcü benzetmesi; bütün tesettürlü kadınların toplumsal baskıyla ya da zihinleri yıkanarak örtüldüğü iması; tesettürlü kadınların, diğer kadınların açık giyinme özgürlüğüne tezat oluşturduğu iddiası (?), laiklik adı altında sekiz yaşındaki çocuğa rakı içirilmesi, yatak odasına asılan Atatürk posteri (Atatürk bile rahatsız olurdu bundan.) gibi akıl almaz tavırları var karakterlerin. Şahsi kanaatim bunların hepsi en temelde yazarın kendi fikirleri. İnancı dinden çok gelenek olarak görenler, sırf bu gelenekleri yeterince içselleştiremiyorlar diye bütün bir dinin baştan tasarlanması konusunda kitapta yoğun bir ısrar var. Sürekli dinler arası diyalog, deizmin gerekliliği gibi konular İslam üzerinden sorgulanıyor. Sırf içine doğdukları gelenekten tamamen vazgeçme cesaretini gösteremeyenler var diye bütün bir dinin mevzu bahis kişilerin hayat standartlarına uygun bir reforma tabi tutulması öneriliyor adeta. Faşizmin dik alası. Sonuç olarak inanç konusunda kafanız karışıksa vasat cümlelerden öteye gitmeyen kurgular okumak yerine bu alanda yetkin kişilerden yararlanmanızı tavsiye ediyorum. Edebi amaçla okuyorsanız eğer berbat bir kitap olmamakla birlikte bir baş ucu kitabı da değil. Zannediyorum ki kallavi bir Wattpad kitabı demek pek de haksızlık olmaz.
Havva'nın Üç Kızı
Havva'nın Üç KızıElif Şafak · Doğan Kitap · 201616,3bin okunma
·
138 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.