Baskıya edilgence karşı
koyan mekanik, atıl madde ile
yukarıya doğru iten tinselliğin
bilgilendirilmesi arasında kurulan bu
eşsiz denge, bir bina çöktüğü anda
bozulur. Bunun yegane anlamı da
sıradan doğal güçlerin insanın
eseri üzerinde hakimiyet kurmaya
başlamalarıdır: Doğa ile tin
arasında kurulan ve bina tarafından
ortaya serilen denge doğadan yana
bozulmaktadır. Bu kayma kozmik
bir tragedya halini alır; biz de her
harabeyi geçmişe duyduğumuz
özlemin içine sindiği bir nesne
olarak yaşarız.