Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
DİPÇE : Bilge Kan Güney Gotiği türünün kült eserleri arasında sayıldığı için okumayı tercih ettiğim bir eser oldu. Bu eserde gotik kelimesi bildiğimiz korku uyandıran grotesk mekan ve karakterlerin dışında; bireyin kendi içindeki karanlık yanı, toplum dışına taşınmışlığı üzerine kuruludur. Amerika'nın güney cephesine, halkın kültürel yapısı ve ırkların ayrıştırılması üzerinden bakınca da o lanetli mekanların ve hayaletlerin yaşattığı dehşet duygusunun ötesinde bir gotik motif yakalarız : Dışlanmışlık. Nitekim Bilge Kan'ın gotik mekanları da; hayaletler ve ucubeler değil, toplum dışına itilmiş bireylere ev sahipliği yapar.Bu bireylerin daha çok kendi ruhlarındaki karanlıkla ilgilenen yazar, görünürde akıp giden bir hikaye anlatsa da okuru o ürkünç hastalıklı duygularda tökezletir. Hazel Motes, güneyin dindar ailelerinden birinde yaşamış, dedesi vaiz olduğu için de günah ve yaşam arasında sert bir anlayışa maruz kalmıştır.Öyle ki bu durum fiziksel özelliklerine de yansımıştır.Onu ilk kez görenlerin ' vaiz misin?' sorusu bu işlenmişliğe vurgu yapar. Hazel kısa süreliğine askere gideceğini düşünürken orduda 4 yıl kalır ve bu süre içinde bu kutsal görevden beklediği kutsiyeti bulamadan ayrılır. Yaşadıklarından dolayı üzerine sinen İsa öğretilerinden rahatsızlık duymaya başlar. Dedesinin sesi: İsa günahkarlar yüzünden öldü onlar için defalarca da ölebilir yankısı Hazel'in ruhunda travmalar yaratır. Askerlik dönüşü ailesinin evine uğrar, fakat ev harabeye dönmüş ve ailesinden kimse kalmamıştır. Yazar mekandaki yalnızlık ile insandaki yalnızlaşmanın köklü tohumunu burada atar. Bu kısım gerçekten etkileyicidir ve bireyin savruluşunda da etkin bir unsurdur. Bundan sonra Hazel'in mekanı da çevresi de hızla değişir diğer dışlanmış itici karakterler hayatına girer. Kör numarası yapan vaiz Hawsk ve kızı, düşük bir kadın, maymunlara hayranlık duyan akıl hastası Enoch... Enoch konuyu esnetmek ve mizah katmak üzere konumlandırılmış bir karakterdir. Ayrıca kendisi de koyu Katolik olan yazarın kör numarası yapan vaiz ironisi de eserde  güçlü bir etki yaratır. Hazel'in kendi dinini kurması ve İsasız Kilise öğretisi cesur bir irdelemedir. Hazel, cennetten kovulmadıklarını, öyle bir yer olmadığını  dolayısıyla kefaret ödenmesi gerekmediğini seyyah bir vaiz olarak anlatır. Bunun yanı sıra dönüp dolaşıp, İsa'ya sıkı sıkı bağlı kör vaizin etrafında bulur kendini. Körlük motifi kitaba yön veren bir sözcüktür, kör olmak, kör olmayı seçmek, gerçeğe kör olmak ya da kör iken birçok gerçeği görmek üzerinden bir cereyana tutuluyor okur. Bunun dışında birçok önerme de yakalayabilirsiniz. İçimizde kök salan duygulardan ve inançlardan sıyrılmanın mümkün olmadığı ya da tahriplerinin yüksek olduğu yönünde bir hedefe de çekilebilirsiniz. Hazel'in sorguları,  sorgularken uzaklaşması ve yabancılaşmasıyla soğuk bir rüzgar eser. Derken önce kendi çevresine sonra da kendi içine ve duygularına hissizleşmesiyle de o soğuk rüzgarın yerini hazin bir hava alır, bu beklenen bir durum olsa da hüzün hep daha yaralayıcıdır. Dolambaçlı ve kasvetli atmosferine rağmen  akıcı çekici bir üslup yakalamış yazar.Ben diğer eserlerini  okumak istiyorum fakat bu eserin herkese hitap etmeyeceğini düşünüyorum. Mutlu pazarlar, esen kalın.
Bilge Kan
Bilge KanFlannery O'Connor · Everest Yayınları · 201594 okunma
··
556 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.