DİPÇE :
"Başlarından onca şey geçen insanların yüzleri, kişilikleri değişmiyor mu? Kedilerinki neden öyle olmasın?"
Zekaları, sadakatleri ve iyi şans getirme yetenekleri gibi nedenlerle Japon kültürünün vazgeçilmez parçası olan kediler, Japon edebiyatında da ana karakterler olarak karşımıza çıkar.
Bu kitabın konuğu olan Lili'ye gelince bu yıllanmış kedi, iki kadın ve bir erkeğin ilişkisinde denge rolü üstleniyor ve Tanizaki'nin yalnızlığı ve sahiplenme duygularını daha sempatik bir dille anlatmasına aracılık ediyor.
Hikaye iki hatta üç kadın ve kadınlara nispeten daha zayıf bir karakter olan Şozo adlı erkeğin trajikomik hallerini konu ediniyor. Tanizaki erkek karakterini pasivize ederek bireyin sorumluluk algısını tartışmaya açıyor.
Özellikle duygusal ağırlığa sahip kararlarda dengeleyici bir unsurun gerekliğine dikkat çekiyor.
"Asansörün bile karşı ağırlığı var. Yoksa, bir insanın yükünü taşırken moto-runu yakar. Kalp denen ufacık makine, insanın yükünü nasıl taşıyacak?" İfadeleriyle erkek karakterini
konumlandığı yerden kurtarmaya çalışırken bir yandan da onun zaaflarını gözler önüne seriyor.
Lili ise olanca güzelliğiyle gerçek sevginin ve merhametin sağaltıcı gücünü sembolize ediyor.
Yumuşak ve sevimli bir novella. Tıpkı kaplumbağa kabuğu desenli Lili gibi:))
Keyifle okuyun,esen kalın