Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
7/10 puan verdi
Sayfa olarak az gözükse de diyalogları irdeledikçe içinde kaybolunacak bir roman. Roman diyorum ancak tek bir anlatıcı üzerinden gidiyor roman. Anlatıcımız eski bir avukat. Fransız kendisi ancak konu Amsterdam da bir barda başlıyor. Direkt olarak okuyucu ile diyalog kurarak ilerleyen romanda net bir konu yok. Anlatıcının kendinde ve başkalarında gördüğü eksiler artılar güzel ve karanlık yönleri samimi bir şekilde vermeye çalışmış. Benim okuduğum baskıdan olabilir (Can Yayınlarından aldım) Çeviriden kaynaklı olabilecek bazı devrik cümleler ve cümleye uymayan kelimelerden ben biraz rahatsız oldum. Öne çıkan bir duygu yada savunduğu net bir şey yok. Bazen iyi bir aşık olduğunu savunurken bazen kadınları kullandığını itiraf ediyor. Bazen çok yardımsever ve duyarlı olurken hayatının başka bir döneminde bunu bir üstünlük olarak vurguluyor. Kendinin de yaptığı bu tür sapmaları bize ve kendisine itiraf ederken aslında kendimizi de sorgulamamızı sağlıyor. Aslında herkesin yaptığı yada yapmadığı , yapması gereken yahut yapmaması gereken davranışların hareketlerin analizini yapıyor. Belirttiğim gibi net bir konu olmamasına rağmen sıkmayan bir şekilde akıcı ve net bir anlatımla irdelenmesi gereken güzel cümleler ile roman bir solukta okunabiliyor. Enteresan bir şekilde, kurgusundan kaynaklı sanırım, roman kendini içine çekiyor. Kitaba adını veren bölümde , avukatımız Paris'te evine giderken geçtiği bir köprü üzerinde bir kadının intiharına şahit olmasıdır. Kadının köprünün kenarında durmuş denize baktığını görünce umursamamış, yoluna devam etmiştir. Köprüden rıhtıma çıktığı sırada kadının suya 'düşüş' sesini duyar. Şaşkınlıktan olduğu yerde donakalır. Arkasını dönüp bakamaz, hatta tek bir adım bile atamaz. Bir süre sonra da arkasına bile bakmadan yoluna devam eder. Bu, avukatın kendine ve çevresine ne kadar yabancılaştığını göstermektedir. Zaten sonraki zamanlarında kendisini, sadece yargılamanın verdiği rahatlıkla yaşadığını görürüz. Duyarsızlığın, yabancılaşmanın toplumu sadece yargılayan ve eleştiren bir sisteme dönüştürdüğünü düşünmemiz gerekiyor sanırım. Avukatımızın da dediği gibi "Artık çok geç, hep çok geç olacak" O düşüşe duyarlı olalım. Yoksa boğulan tek şey o kadın olmayacak gibi
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915,3bin okunma
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.