Boşuna kolluyorsun rüzgârdaki sesleri.
Yok tatlı bir serenat geldiği kulağına.
Camların arkasında sabırsız bekliyorsun.
Ne derin acıdır o kopup gelen bağrından,
artık tükenmiş, yorgun göğsünün üzerinde
yeni sevmiş bir kızın aşkına rastladıkça.
Tenin mezara gidecek
telaş, çarpıntı bilmeden.
Üstünde kara toprağın
fışkıracak yeni bir tan.
Gözlerinden çıkacak kırmızı karanfiller
ve göğüslerinden güller, kar gibi beyaz.
Yıldızlara gidecek büyük acın,
bir başka yıldız olup, hepsini üzmeye, karartmaya.
Sayfa 73 - Varlık Yayınları