ALP BÖRÜ 1 "Börü, çakalların pususuna düştüğünde, nasıl kurtulacağının değil; nasıl öç alacağının hesabını yapar." ⭐️ Tanrı dağlarından yükselen bir börünün uluması, Leylek Obasını ve civardaki tüm obaları doldururken başlıyoruz yolculuğa. Çocukluğumda fazlasıyla izlediğim Tarkan filmlerini andıran harika bir kurgu karşılıyor bizi. Çünkü obanın altüst edilmesi sonucu yaralı annesiyle birlikte bir mağaraya sığınan minik Tulpar'ın öyküsünü yoğunca hissediyoruz. Ana Börü öldüğündeki acısını, kardeşi Börteçine ile olan bağını ve intikam ateşiyle filizlenen benliğini okuyoruz. Göktuğ ve Toros Kam'ın hayretlerine benimkileri de ekleyerek okudum. Çünkü hiç insan yüzü görmemiş Tulpar'ın yavaş yavaş gelişimini tamamlaması, nesnelere olan tepkisi, heyecanı ve kendini anlatma çabası o kadar hoş ve masumdu ki benim için. Sanki kitabın başlangıcında minik bir çocuğu kendi ellerimle yetiştirdim. Bu süreç bile detaylı ve akıcı bir kurguyla kaleme alınmıştı. Savaş sahnelerinden ve yolculuktaki maceradan bahsetmiyorum bile. Eski Türkçe kelimlerin kullanılması bile harikaydı. ⭐️ Hulagu'ya olan kinim, öz be öz Türk benliğimi farklı duygulara soktu açıkçası. Her Türk gencinin okuması gereken bir kitap olduğuna inancım sonsuz. Nitekim, gerek kurgusu, gerek de içerisinde verilen birçok dersi üzerimize bir örtü gibi giyinip hatırlamalıyız asıl ruhumuzu. Belki de bilmediğimiz kaç Tulpar yaşadı geçmişte... Atalarımızın kanını onurlandırmalı ve onlara layık gençler olarak ilerlemeliyiz. Tarih'in bilinmez sayfalarında Türklüğün daimi bir kıvanç olduğu zamana gitmek isteyen herkese tavsiyemdir. Bu kitap nereden geldiğinizi hatırlatacak ve sizi derin bir maceraya sürükleyecek. Oray Yüzbaşı ve Börteçine'nin anısına... Pars, Burkay, Tuğberk, Bürçe, İzgi, Korkut ve nicelerine... Atam Oğuz Kağan'a saygıyla...

Alp Börü 1Bekir Sevik · Karina Yayınevi · 202017 okunma

·

41 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşen Sıla