Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

94 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İnsan olmak yolda olmaktır. Her insan doğum ile başlamayan ölümle de sona ermeyen uzun bir yolculuğun yolcusu olarak açar gözlerini dünyaya. Bu yol nereden gelir, nereye gider yolun adabı nedir ? Bazıları çok umursamaz bu soruları, kendine gösterilen yönde gözü kapalı ilerlemeyi tercih eder. Kimi de sorar, merak eder, önündeki yolcuların peşimizden gel demesi kesmez onu, yoldaki işaret levhalarını kendisi okumak ister, kendi çizer yönünü. Haybeye meçhule yürümek ağır gelir ona. Taşıdığı yükün de, attığı adımın da, katettiği yolun da bir anlamı olsun ister. Bilir ki yolda olmak aramaktır ve insanın değişmeyen yazgısı, bitmek tükenmek bilmez bir anlam arayışıdır. Her insanın arayış süreci kıymetlidir ama Tolstoy gibi kalemiyle gönüllere dokunmayı bilen birinin bu süreçteki serencamı daha kıymetlidir. Çünkü içsel yolculuğunun merhalelerini ancak onun gibi biri, başkalarının yoluna ışık olmak isteyen bir insanın samimiyetiyle itiraf edebilir ve edebiyat tarihine damga vurmuş bir yazarın ustalığıyla satırlara dökebilir. Birçok yazar kendilerini romanlarındaki bazı karakterler üzerinden anlatmayı tercih etmiştir.Victor Hugo'nun Mairius, Jack London'ın Martin Eden, Franz Kafka'nın Joseph K. karakterleri, yazarlarının hayatlarından izler taşır gibidir. Tolstoy da kendi arayış yolculuğunda, kendisi gibi intihar noktasında gelecek kadar iç huzurunu kaybetmiş, yakınlarının ölümüne şahit olmuş, istediği her şeye sahip olmasına rağmen mutluluğu bulamamış, cahil ve köylü olarak nitelenen insanların mutluluk ve huzuruna imrenerek bakmış olan Anna Karanina romanındaki Levin'le aynı yollardan geçmiş gibidir. Ortodoks Hristiyan inancına göre büyüyen Tolstoy ilk gençlik yıllarında dinin, inanan insanların hayatında hiçbir rolü olmadığını fark ederek inancını sorgulamaya başlar. Bu sorgulama süreci onu, 50 yaşında intiharın eşiğine getirir."Hayatımın beni bekleyen ve kaçınılmaz olan ölüm tarafından yok edilmeyecek bir anlamı var mı?" sorusunun cevabının peşine düşer.Bu soru Cevabını bulamazsa öleceği türden bir sorudur onun için.Bu arayış Sadece meraktan kaynaklanan öylesine bir arayış değildir. Ölmek üzere olan bir adamın kurtuluş arayışıdır. Tolstoy Arayışını bütün bilim dallarında sürdürdü. Ne asıl soruya sırtını dönen deneysel bilim çare oldu derdine ne de asıl soruya sırtını dönmediği halde felsefenin verdiği cevaplar yatıştırdı ruhunu. Sonunda aradığı cevabı bilgide değil bilgelikte bulacağını keşfettiğinde, akla değil inanca sarıldı. İnanç, insanın hayatı anlamasına ilişkin bilginin kaynağıydı.Hayatın anlamı ve Onsuz hayatın olamayacağı şey ise sadece tanrıydı. Tanrının varlığı inancına ulaşması ile hayatı aydınlanan ancak sorgulanmamış bir hayatı yaşamaya değer bulmayan Tolstoy hakikat arayışına dinleri, mezhepleri, dini öğretilerdeki doğruları ve yanlışları sorgulayarak devam etti. Hangi sonuçlara ulaştı bilemiyoruz. Ulaştığı sonuçları yazacağını söylediği kitap maalesef hiç yayınlanmadı.
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Karbon Kitaplar · 201722,9bin okunma
··
5,1bin görüntüleme
L. G. okurunun profil resmi
Güzel inceleme için teşekkürler Kitabın sonunda Müslümanım elhamdülillah diyeceğini umut ettin Umut ediyorum....
withrumeysa okurunun profil resmi
Müslüman olmuştur İnşaAllah 🤲🏻
Fatih Özen okurunun profil resmi
Müslüman değil
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.