Gönderi

Henüz gün doğmadığına göre gece ne yapmalı?
Aklıma bir fikir geldi. Ayağa kalkıp fenerimin hücrenin dört duvarında gezdirdiğimde üzerlerinin iç içe geçmiş ve birbirlerini silen yazılar, resimler, garip şekiller ve isimlerle kaplı olduğunu gördüm. Sanki her mahkûm buraya kendisinden bir iz bırakmak istemiş. Kalemle, tebeşirle, kömürle yazılmış siyah, beyaz, gri harfler, taşın içinde sıklıkla rastlanan derin yarıklar, sağda solda insan kanıyla yazılmışa benzeyen pas rengi semboller. Kuşkusuz zihnim daha rahat olsaydı, hücremin her taşının üzerinde sayfa sayfa sıralanan bu ilginç kitabı özenle inceleyip, taşların üzerine dağılmı bu düşünce kırıntılarından bir bütün oluşturmaktan, her ismin altında bir kişiyi bulmaktan, bu yarım yamalak yazılara, bu bölük pörçük cümlelere, kendilerini yazanlar gibi başları kesilmiş bedenlere benzeyen bu sözcüklere bir anlam ve hayat vermekten keyif alacaktım.
·
244 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.