Sohrab Sepehrî, modern İran şiirinin dünya dillerine en çok aktarılmış şairlerindendir. Sepehrî'nin çok sayıda çağdaş sanatçı tarafından çeşitli sanatsal biçimler altında yeniden üretilmiş olan şiiri, coşkuyla bağlı olduğu ve yaşamının önemli bölümünü geçirdiği topraklardan beslenir. Işık ve karanlık, varlık ve yokluk, renk ve renksizlik, yalnızlık ve çokluk, hareketsizlik ve devinim gibi temalar Sepehrî'nin şiirinde benzersiz bir lirizmle işlenmiştir. Sekiz Kitap, Sepehri'nin maddi dünya içindeki her şeyi "başlangıç”la karşılaştırmayı arzuladığı "Hiçistan" hayalinin de görkemli bir tablosu niteliğinde. (Arka Kapak)
Severek okuduğum bir kitap oldu. Bazı dizeleri bana Furûğ Ferruhzâd 'ı anımsatsa da şairin kendine has bir üslubu var. Kitabın çevirisini pek beğenemedim. Bazı yerlerinde çeviriden kaynaklı eksiklikler vardı. Onun dışında güzeldi. Tavsiye ederim.
"Suyun Ayak Sesi" adlı şiirinde, şair kendini tanıtıp, şiire nasıl baktığına dair ipucu veriyor.
Kaşânlıyım.
Mesleğim ressamlık.
Zaman zaman bir kafes yaparım renklerle; satarım
sizlere.
İçinde mahpus olan şakayığın sesiyle
Yalnızlık gönlünüz şenlensin diye.
Ne hayâl, ne hayâl... biliyorum.
Perdemin cansız olduğunu.
Biliyorum pekâlâ resim havuzumun balıksız olduğunu.