Sanata, estetiğe, ruha, güzelliğe, çirkinliğe, ahlaka, gençliğe, yaşlılığa…. Dokunan bir eser. Sizede dokunacağından eminim.
Yazarın bu kitabı sansüre uğramıştır. O döneme göre tabi hoş karşılanmayan düşüncelerden ötürü. O yüzden kitabın bir kaç yerinde kafamda soru işaretleri kalmadı değil.
Dorian o kadar güzel bir gençtir ki onu gören herkes etkisi altına giriyor, güzelliğinden bir anda büyüleniyor. En yakın arkadaşları Basil ve Henry’dir. Basil Doriana derin bir sevgi duymaktadır o kadar ki portresini yapmış ve kendisine hediye etmiştir. Kendine hayran hayran bakan Dorian ben nasıl yaşlanacağım benim yerime bu portre yaşlansın derken sanatın ruhu var mıdır ? Sorusuna çok güzel cevap veriyor. Kibir ve ego insanı nasıl bir kötülük silsilesine sokacaktır portreye baktıkça anlayacaksınız. Bana göre insanın ruhu yüzüne yansır bu kitapta da ruhu portreye yansıyacaktır. Çünkü o güzelliği kirli bir ruha tercih edecektir.
“İnsanların ahlaksız diye nitelediği kitaplar insanları kendi ahlaksızlıkları ile yüzleştiren kitaplardır.”
"Günah insanın yüzünde yazılı kalır, saklamak mümkün değildir."