İncelemeye başlamadan önce şunu söylemek istiyorum: Kitabın hikayesi ile ilgili herhangi bir şekilde spoiler yemediyseniz önsözü en son okuyun. Kitap ile alakalı tek bir şey duyduysanız genelde duyulan şey aynı bilgi oluyor (bilmeyen varsa diye söylemiyorum) fakat önsözde çok daha fazlasını anlatmış maalesef. Bir yazarın hayatı genel olarak eserlerine yansır. Hayatlarını araştırmak kitapları daha verimli okumamızı sağlar. Mathilda ise yazarın kendi hayatından en çok esinlendiği söylenen, pek çok otobiyografik öğe barındıran, Mary Shelley'nin karanlık ve hüzünlü hayatının atmosferini yansıtan bir kitap. Konusuna gelirsek ölüm döşeğindeki Mathilda bu zamana kadar kimseye anlatamadığı hikayesini tek arkadaşı olan Woodville'e anlatmasını işliyor. Ebeveynlerinden başlayıp yaşadığı olayları detaylı bir şekilde dinliyoruz kitap boyunca. Devamında ise ölüm, toplumdan soyutlanma, yalnızlık gibi temalarla birleştirilmiş bir öykü çıkıyor karşımıza. Bazı yazarların itiraf kitapları vardır. Örnek vermek gerekirse Stephen King'in Medyum romanı. Röportajlarını izlediğimizde kendisi bunu itiraf ediyor ki anlattıkları da ana karakter Jack Torrance ile benzerliğini gösteriyor zaten. Mathilda da Mary Shelley için bir itiraf kitabı niteliğinde. Kitabı okurken babası William Godwin ve eşi Percy Shelley ile olan ilişkilerinin gerçek hayatındaki ilişkileriyle inanılmaz benzerlikler barındırdığını farkedeceksiniz. Kitabın kurgusu otobiyografik olmayan olaylar üzerine kurgulanmış fakat kitabın içinde geçen 3 karakterin kimler olduğu açıkça belli. İşlediği tema, kitabın atmosferi ve Shelley'nin inanılmaz bulduğum kalemi ile benim için harika geçen bir 128 sayfaydı. Eğer okuma listenizde var ise bir an önce okumalısınız.

MathildaMary Shelley · İthaki Yayınları · 2018498 okunma

·

495 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mustafa Taha